Mesajı Okuyun
Old 29-12-2009, 11:07   #2
SUCCEED

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan GECE
Borçlu B kalp hastası, daha önce de kalp krizi geçirmiş. Doktor bu kişinin üzülmesinin, heyecanlanmasının kesinlikle yasak olduğunu, kalbin çok zayıf olduğunu, bir kriz daha olması halinde kurtulma şansı olmadığını açıkça belirtmiş ve bu konuda borçlunun elinde bu hususları açıkça anlatan raporlar mevcuttur.
B'ye icra takibi açıldı, evine hacze gelindi. B'nin evindeki eşyalardan başka malı-mülkü de yok. Kapıyı B'nin eşi açtı, eşinin içeride olduğunu, haciz yapılırsa eşinin bunu kaldıramayacağını, kalp hastası olduğunu ve bu husustaki doktor beyanlarını anlattı, raporları gösterdi. Bu halde:
1- avukat olarak haciz yapar mısınız?
2-haciz yapıldığını ve borçlunun kalp krizi geçirip öldüğünü varsayalım. B'nin ölümünden dolayı avukatın, icra memurunun vs. cezai sorumluluğu olur mu,olursa bu sorumluluğun türü ve kapsamı nedir?
1- Avukat olarak böyle bir durumda borçlunun eşine kartımı bırakıp bu konuyla mutlaka ilgilenilmesini aksi takdirde tekrar haciz için geleceğimi beyan ederek işlem yapmadan haciz mahallinden ayrılırımdım.
2- İkinci ihtimalde ise, görevini yapan memur ve avukat hakkında cezai bir sorumluluk olup olmadığı haciz işlemi yapılırken yasal sınırlar dahilinde kalıp kalınmadığına göre belirlenecektir. Borçluya haksız tahrikte bulunulmadığı ve haciz işleminin yasal sınırlar dahilinde yapıldığı düşünülürse cezai sorumluluğun olmayacağı kanaatindeyim.