Mesajı Okuyun
Old 28-12-2009, 16:41   #6
Av.Ömeroğlu

 
Varsayılan

Sayın Deligöz,sizinle aynı kanaatte değilim.Yargıtay ve uygulama da sizin gibi bakmıyor.İcra hakimliğinde imzaya(veya borca) itiraz TTK 662.maddesi bakımından dava açılması kapsamında başka bir deyişle borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davası olarak değerlendirilmiyor.Bu bakımdan icra hakimliği nezdinde itirazların zamanaşımını kesmeyeceğine dair çok sayıda Yargıtay kararı mevcuttur.Örnekse:
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/10194

K. 2004/13987

T. 1.6.2004

� İMZA İTİRAZI ( İcra Mahkemesinde/Zamanaşımını Kesen Sebeplerden Sayılamayacağı - Mahkeme Kararı Olmadığı Sürece Takibin Durmayacağı )

� ZAMANAŞIMI ( İcra Mahkemesinde İmza İtirazında Bulunulmasının Zamanaşımını Kesen Sebeplerden Sayılamayacağı - Mahkeme Kararı Olmadığı Sürece Takibin Durmayacağı )

� İCRA MAHKEMESİNDE İMZA İTİRAZINDA BULUNULMASI ( Zamanaşımını Kesen Sebeplerden Sayılamayacağı - Mahkeme Kararı Olmadığı Sürece Takibin Durmayacağı )

2004/m. 71, 170/2

6762/m. 662, 690

ÖZET : İcra mahkemesinde imza itirazında bulunulması zamanaşımını kesen sebeplerden sayılamaz. Ayrıca, mahkeme kararı olmadığı sürece takip durmayacağına göre, alacaklının takibi sürdürmesine engel yoktur. İcra mahkemesi nezdinde yapılan imza incelemesi sırasında verilmiş bir durdurma kararı da ibraz edilmediğine göre açıklanan ilkeler doğrultusunda zamanaşımı gerçekleşmiştir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlunun İİK.nun 71. maddesine dayanan 23.5.2003 tarihli başvurusunda icra dairesindeki son işlem tarihi olan 9.11.1999 tarihinden sonra takibin işlemsiz bırakıldığından bahisle takip konusu bononun zamanaşımına uğradığı ileri sürülmektedir.
TTK.nun 690. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler sınırlı olarak sayılmış olup icra mahkemesinde imza itirazında bulunulması zamanaşımını kesen sebeplerden sayılamaz. Ayrıca, İİK.nun 170/2. maddesi uyarınca mahkeme kararı olmadığı sürece takip durmayacağına göre, alacaklının takibi sürdürmesine engel yoktur. O halde somut olayda icra mahkemesi nezdinde yapılan imza incelemesi sırasında verilmiş bir durdurma kararı da ibraz edilmediğine göre yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda zamanaşımı 9.11.1999 ile 22.1.2003 tarihleri arasında gerçekleştiğinden şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 01.06.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Saygılar!

yarx