24-12-2009, 13:02
|
#14
|
|
4822 Sayılı Kanunla değişik 4077 Sayılı Kanunun <Sözleşmedeki Haksız Şartlar> başlığını taşıyan 6. maddesinde <Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir.
Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir.
Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez> hükümleri düzenlenmiştir.
Somut olayda, özel okulda öğrenim görme tüketici hukukuna tabi bir durum olup, bu durumda belirlenen alacağa yasal faiz yürütülmesi gerekir. Konunun tükitici tanımı ile ilgisi budur.
Diğer yandan saygıdeğer meslektaşım Sayın Dikici "Sizin bakış açınıza göre, bir tüketicinin banka dahil hiç bir şirkete ticari faiz ödememesi gerekecektir. Bunun dayanağını açıklarsanız sevinirim" şeklinde bir soru yöneltmiştir. Evet tüketici banka dahil karşı tarafın belirlediği oranda haksız oranda faiz ödemeye zorlanamaz. Nitekim, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 4822 Sayılı Kanun’un temerrüt faizini akdi faizin % 30 fazlası olarak uygulanmasını öngören 15. ve 16. maddelerine göre (4077 Sayılı Kanun’un 10 ve 10/A maddeleri) , temerrüt faizi akdi faizin % 30 fazlasını geçemeyecektir.
Saygılar
|