Sayın Orhan Bozdere,
İİK m.71/2: "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcu zaman aşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33a maddesi hükmü kıyasen uygulanır."
İİK. m.33/a: "İlâmın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir.
Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zamanaşımının vâki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilâmın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.
İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır."
Yukarıdaki maddeler takibin kesinleşmesi sonrasında zamanaşımı için düzenlenmiş olmakla ve müvekkiliniz açısından takibin kesinleşmesi söz konusu olmamakla bu maddelere dayanılamaz kanaatindeyim.
Lakin;
İİK m.168/5: "Borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya
alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde
icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek merciden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı..."sebebiyle TTK m.726: "Hâmilin; cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar.
Çek borçlularından birinin diğerine karşı haiz olduğu müracaat hakları bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dâva yolu ile kendisine karşı dermeyan edildiği tarihten itibaren altı ay geçmekle mürüruzamana uğrar." şartları oluşmuşsa İcra Mahkemesi İİK m.169/a' ya göre karar verebilir (diye düşünüyorum

).
Saygılarımla...