Mesajı Okuyun
Old 15-11-2009, 20:22   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/4723

K. 2005/5197

T. 7.7.2005

• TESCİL TALEBİ ( Önceki Tarihli Hava Fotoğrafları ve Topoğrafik Haritaların Getirtilip Taşınmazın Tahsisli Mer'a Olup Olmadığının Yöntemine Uygun Bir Biçimde Araştırılması Gereği )

• TAHSİSLİ MER’A ARAŞTIRMASI ( Önceki Tarihli Hava Fotoğrafları ve Topoğrafik Haritaların Getirtilip Taşınmazın Tahsisli Mer'a Olup Olmadığının Yöntemine Uygun Bir Biçimde Araştırılması Gereği )

TAŞLIK NİTELİĞİYLE TESPİT DIŞI BIRAKILAN YER ( Ancak 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 17.Maddesinde Belirtilen Koşullar Altında Yoğun Emek ve Para Sarfedilmek Suretiyle İhya Edilmesi Halinde Kazanılabileceği )

• YOĞUN EMEK VE PARA SARFEDİLMEK SURETİYLE İHYA ( Taşlık Niteliğiyle Tespit Dışı Bırakılan Yer Ancak 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 17.Maddesinde Belirtilen Koşullar Altında Kazanılabileceği )

3402/m.14,17

4721/m.713

ÖZET : Taşlık niteliğiyle tespit dışı bırakılan bir yer ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17.maddesinde belirtilen koşullar altında yoğun emek ve para sarfedilmek suretiyle ihya edilmesi halinde kazanılması mümkün olabilir. Taşınmazın niteliğinin belirlenmesine esas olmak üzere önceki tarihli hava fotoğrafları ve topoğrafik haritaların getirtilip dosya arasına konulması, taşınmazın tahsisli mer'a olup olmadığının yöntemine uygun bir biçimde araştırılması, gerekir.
DAVA : Abdullah Baylan ile Hazine ve Karaali Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Şanlıurfa 2.Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 02.05.2005 gün ve 1007/456 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle kadastroca tespit dışı bırakılan dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı yaklaşık 100 dönüm yerin adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu yerin zilyetlik yoluyla edinilemeyecek Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece 22.11.2004 günlü krokide B harfi ile gösterilen 60271 m2 yerin davacı adına tapuya tesciline A, B ve C harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümleri hakkındaki davanın reddine karar verilmesi üzerine; hükmün, kabule ilişkin bölümü davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastroca tespit dışı bırakılan taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17, 14 ve TMK.nun 713/1.maddesi hükmü uyarınca tescili isteğine ilişkindir.
Kadastro Müdürlüğünün karşılık yazısında, tescil konusu taşınmaz ve çevresinin 1976 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 766 sayılı Tapulama Kanununun 2.maddesinde belirtilen taşlık yerlerden olması nedeniyle tespit dışı bırakıldığı bildirilmiştir. Yerel bilirkişi ve tanıklar, imar ve ihya hakkında bir açıklamada bulunmaksızın davacının babası Temir'in kadastrodan öncede tarla olarak tasarrufta bulundukları bu yeri 1963 yılında davacıya bağışlayıp devrettiğini, o tarihten bu yana davacının zilyet olduğunu, ziraatçı uzman bilirkişi kabulüne karar verilen taşınmaz bölümünün kültür arazisi niteliğinde olduğunu belirtmesi üzerine mahkemece yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taşlık niteliğiyle tespit dışı bırakılan bir yer ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17.maddesinde belirtilen koşullar altında yoğun emek ve para sarfedilmek suretiyle ihya edilmesi halinde kazanılması mümkün olabilir. Taşınmazın niteliğinin belirlenmesine esas olmak üzere önceki tarihli hava fotoğrafları ve topoğrafik haritaların getirtilip dosya arasına konulması, taşınmazın tahsisli mer'a olup olmadığının yöntemine uygun bir biçimde araştırılması, alınacak cevapların dosya arasına konulması, tanık Halil Akçiftçi taşınmazın bulunduğu yerde 4753 sayılı Kanun uyarınca toprak komisyonunca çalışma yapıldığı açıklandığına göre buna ait belgelerin bulunduğu yerden getirtilmesi, ondan sonra yeniden yerel, teknik, harita ve fotoğrafçı bilirkişi aracılığıyla taşınmaz başında keşif yapılması, taşınmazın Karaali veya Aşağıkoçulu Köyü çalışma alanlarının hangisi içinde kaldığının, tahsisli veya kadim mer'a olup olmadığının belirlenmesi, mer'a değilse hava fotoğrafları ve topoğrafik haritalardan yararlanmak suretiyle en erken hangi tarihte bu yerde tasarrufa başlandığının belirlenmesi, taşınmazın niteliğinin belirlenmesi bakımından fotoğrafçı bilirkişiler aracılığıyla bu yerlerin fotoğraflarının çekilip usulen dosya arasına konulması, taşınmazın tapuda kayıtlı olup olmadığının Tapu Sicil Müdürlüğünden, 3083 sayılı Kanun hükümleri uyarınca Devletçe sulanan yerlerden olup olmadığının İl Özel İdare Müdürlüğünden sorulup belirlenmesi, ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekmektedir.
SONUÇ : Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.07.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.