|
T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/4053
Karar: 2005/5831
Karar Tarihi: 07.06.2005
ÖZET : Dava, akde aykırılık, fuzuli işgal nedenleriyle kiralananın tahliyesine ve tazminat ödenmesi isteği ile buna karşı açılan muarazanın giderilmesi ve kiracılığın tespitine ilişkindir.
Kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır.Akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur. Olayımıza gelince; kiralananın açıktan fena kullanılması hali söz konusu olmadığına göre uygun süreli ihtar koşuluna dayanmayan davacı-karşı davalının tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekir. Diğer yandan taraflar arasındaki kira sözleşmesi geçerli olup, bu sözleşmeye istinaden kiracılık haklarına sahip bulunan davalının işlettiği kantine davacı tarafından el konularak kantinin mühürlendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kiralayan davacı Borçlar Kanunun 249/1. maddesi ve yukarıda anılan kira sözleşmesi gereği kiralananı kiracının kullanımına uygun bir biçimde bulundurma yükümlülüğü altında olduğundan davalı-karşı davacının muarazanın önlenmesi ve kiracılığının tespitine ilişkin isteminin de kabul edilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
(818 S. K. m. 249, 256)
Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı-davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara davetiyelerin gönderilmesi üzerine belli günde davalı ve karşı davacı vekili Av.Utkan Ertürk ile davacı ve karşı davalı vekili olduğunu söyleyen Av.Ayşegül Erşahin geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Dava, akde aykırılık, fuzuli işgal nedenleriyle kiralananın tahliyesine ve tazminat ödenmesi isteği ile buna karşı açılan muarazanın giderilmesi ve kiracılığın tespitine ilişkindir. Mahkemece akde aykırılık nedeniyle kiralananın tahliyesine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1 ) Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2 ) Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı ve karşı davalı vekili, müvekkili Üniversite'nin Mimarlık Fakültesi'nde bulunan kantin yerinin yapılan ihale sonucu 2886 Sayılı Kanun hükümlerine göre 1 yıl süre ile davalıya kiralandığını, davalının kantin işletmeciliği sırasında sözleşme koşullarına ve çalışma standartlarına uygun davranmadığını hakkında bir çok şikayet alındığını, sözleşme süresinin sona ermesine ve ihtara rağmen kiralananı teslime yanaşmadığını öne sürerek akdin feshi ile kiralananın tahliyesine ve 27.000.000.000.-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ve karşı davacı vekili, müvekkilinin 10 yıldan beri mecurda kiracı olarak bulunduğunu, 6570 Sayılı Yasada belirtilen tahliye nedenlerinden hiçbirisine dayanılmadığını, dava dilekçesinde akde aykırılıktan sözedilmiş ise de yöntemine uygun bir ihtarname gönderilmediğini, Nisan 2003 tarihinden sonraki aylara ait kira paralarının davacı tarafından ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin alındığını, sözleşmedeki yüzde iki oranındaki cezai şartın çok fahiş ve 6570 Sayılı Yasaya aykırı olduğunu öne sürerek davanın reddine ve kiralanana vaki elatmanın önlenmesine, bu konuda muarazanın giderilmesi ve kira ilişkisinin devam ettiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Borçlar Kanununun 256. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur.
Olayımıza gelince; Davacı Üniversite tarafından yukarıda belirtilen esaslar dahilinde davalıya akde aykırılığın giderilmesi hususunda uygun süreli bir ihtarname gönderilmemiştir. Kiralananın açıktan fena kullanılması hali de söz konusu olmadığına göre uygun süreli ihtar koşuluna dayanmayan davacı-karşı davalının tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekir. Diğer yandan taraflar arasındaki 12.04.2002 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi geçerli olup, bu sözleşmeye istinaden kiracılık haklarına sahip bulunan davalının işlettiği kantine davacı tarafından el konularak kantinin mühürlendiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kiralayan davacı Borçlar Kanunun 249/1. maddesi ve yukarıda anılan kira sözleşmesi gereği kiralananı kiracının kullanımına uygun bir biçimde bulundurma yükümlülüğü altında olduğundan davalı-karşı davacının muarazanın önlenmesi ve kiracılığının tespitine ilişkin isteminin de kabul edilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda iki nolu bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı lehine takdir olunan 400.-YTL ücreti vekaletin davacı-karşı davalıdan alınıp davalı-karşı davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07.06.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
|