|
T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/20801
K. 2008/14834
T. 25.9.2008
• MUVAZAALI TAKİP ( İstihkak Davası - Borçlunun Ödeme Emrini İcra Müdürlüğüne Gidip Elden Tebliğ Alması Lehine İşleyecek Yasal Sürelerden Feragat Etmesi Bu Şekilde Kesinleşen Takipte Borçluya Ait Malların Haczedilerek Satışa Çıkartılması )
• İSTİHKAK ( Başlatılan İcra Takibinin Danışıklı İşlem Olması - Bu Şekilde Hak Sahibi Olduğunu İddia Eden 3. Kişinin Açmış Bulunduğu İstihkak Davasının Reddi Gerektiği )
• DANIŞIKLI İŞLEM ( Borçlunun Ödeme Emrini İcra Müdürlüğüne Gidip Elden Tebliğ Alması Lehine İşleyecek Yasal Sürelerden Feragat Etmesi Bu Şekilde Kesinleşen Takipte Borçluya Ait Malların Haczedilerek Satışa Çıkartılması )
2004/m.96, 97/a
1086/m.417
ÖZET : Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu’nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişinin istihkak davasına ilişkindir.
Borçlunun ödeme emrini icra müdürlüğüne gidip elden tebliğ alması, lehine işleyecek yasal sürelerden feragat etmesi, bu şekilde kesinleşen takipte borçluya ait malların haczedilerek satışa çıkartılması ve alacağına mahsuben alacaklıya ihale edilmesi, sonrasında malların borçluya kiraya verilmiş olduğu da göz önünde bulundurulduğunda, başlatılan icra takibinin danışıklı işlem olduğunu göstermektedir. Bu şekilde hak sahibi olduğunu iddia eden üçüncü kişinin açmış bulunduğu istihkak davasının reddi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkili davalı ( Alacaklı ) vekili tarafından istenmiş,mahkemece ilanında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Zehra Ayan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu,işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Uyuşmazlık, İcra ve İflas Kanunu’nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayalı üçüncü kişinin istihkak davasına ilişkindir.
Dava konusu taşınır mallar 14.01.2005 tarihinde borçlunun adresinde haczedilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla davalı alacaklı yararınadır.Karine aksinin davacı üçüncü kişi tarafından kesin ve üçlü delille ispatı gerekir.
Davacı üçüncü kişi,haciz edilen malları,davalı borçlu aleyhine kendileri tarafından yapılan takip nedeniyle İstanbul 13. İcra Müdürlüğü’nün 2004/10835 Esas Sayılı dosyasında 01.12.2004 tarihinde yapılan ihalede satın aldığı,daha sonra da 15.12.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile dava dışı Tügmad Türkkan Gıda Maddeleri San.Tic.A.Ş. adlı şirkete kiraladığını savunmuştur.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden,borçlu şirket ile dava dışı Tügmad Türkan GIDA Maddeleri San.Tic.A.Ş. arasında organik bağ bulunduğu,her iki şirketinde aynı adreste ( haciz adresinde ) faaliyette bulunduğu,ayrıca,davacı üçüncü kişinin de dava dışı Tügmad Türkkan Gıda Maddeleri San.Tic.A.Ş’nin ortağı olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan,İstanbul 13.İcra Müdürlüğün’nün 2004/10835 Esas sayılı dosyası ile davacı üçüncü kişi Atilla Yener tarafından davalı borçlu aleyhine 07.07.2004 tarihinde başlayan icra takibinde borçlu şirket yetkilisinin 08.07.2004 tarihinde icra dairesine gidip ödeme emrini tebellüğ etmesi,borçlu şirket yetkilisinin ödeme emrinde yazılı yasal sürelerden feragat ettiğini bildirmesi,05.10.2004 tarihinde haciz adresinde dava konusu taşınırların haczedilmesi ve 01.12.2004 tarihinde davacı üçüncü kişiye alacağına mahsuben ahale edilmesi,başka bir anlatımla,borç doğumundan sonra dava konusu eşyaların ihaleden satın alınıp,tekrar borçlunun kullanımına verilmesi,danışıklı işlem niteliğindedir. Delil olaral sunulan ve borç doğumundan sonraki tarihi taşıyan adi nitelikli kira sözleşmeleri de dava konusu taşınır malların davacı üçüncü kişiye ait olduğunu göstermez.Tüm bu maddi ve hukuki olgular karşısında davacı üçüncü kişinin davasının reddi gerekirken, aksi düşüncelere kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de,kural olarak,davayı kaybeden taraf yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden sorumludur. ( HUMK.md 417 )Bu durumda,hüküm fıkrasının 5.bendinde maddi hata sonucu dava malların değerine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olan 8.300,00-YTL nispı avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalı alacaklıya verilmesine karar verilmesi de isabetsizdir.
O halde,davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davalı ( alacaklıya ) iadesine, 25.09.2008 gününde oybirliyle karar verildi.
yarx
|