|
Alıntı: |
|
|
|
|
|
|
|
|
Ama Bırakalım, Dil kendi yatağı içerisinde gelişsin. Yaşayarak değişsin. |
|
|
|
|
|
Sevgili katılımcılar,
Dilimiz, hukuk dilimiz. Halk dili, bilim dili ...
Dillerin varsıllığı, yoksulluğu ...
Batı dilleri ... Latince'den ulusal dillere.
Türk dili . Anadolu Türkçesi... Halk dili, saray dili...
Müddeiumumi, kendiliğinden (Savcı) olmadı.
Kendiliğinden olmadı leasing (kiralama); join venture (ortak girişimcilik).
"Hukukun da kendi dili olmalıdır ..." bir görüş, bir sav. Olabilir. Olsun ama Türkçe ...
Şiir ve dil. Dil ve ozan. Yaşayan dil. Dilin kendi yatağı ... mı ? Buyrun:
Kalktı göç eyledi Avşar illeri
Ağır ağır giden eller bizimdir
(Dadaloğlu, 18.yy.)
x
Karac'oğlan der ki kondum göçülmez
Acıdır ecel şerbeti içilmez
Üç derdim var birbirinden seçilmez
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm
(17.yy.)
x
Abdal Pir Sultan'ım gönlüm hastadır
Kimseye diyemem gönlüm yastadır
Bilmem deli oldu bilmem ustadır
Şöyle bir sevdaya saldı dert beni
(1534-1590, kabul edilen)
21. yy.da bir
Türk Hukuk Sözlüğü ... Terimleri, Kavramları, Karşılıklarıyla ...
Sevgi ve saygılarımla
Av. Hulusi Metin (İstanbul Barosu)