Sayın Seyyah,
Her ne kadar ortada tek bir kira sözleşmesi var ise de, kira ilişkisi
satımdan önce ve satımdan sonra başka kişilerle kurulmuş olduğundan,
yeni malikin kira ilişkisi satımdan sonra başladığından, satımdan önceki olayların yeni malikle olan kira sözleşmesinden doğduğu ileri
sürülemez. Bu olaylar eski kiralayanın kira ilişkisinden (kira sözleşmesinden) doğmuş olmakla yeni malik bu olaylara dayanarak dava
hakkına sahip değildir.

Kiracı yeni malike kiralarını hep zamanında yatırmış ise temerrüde düşmemiş demektir. Eski kiralayana karşı temerrüde düşmesi, yeni malikle arasındaki kira ilişkisinden, kira sözleşmesinden
kaynaklanmamaktadır.

Yeni malikin kira sözleşmesinden doğan hakları malik olduktan sonra
doğar. Malik olmadan önce kiracının temerrüde düşmesi yeni malike
dava hakkı vermez. Ancak; yeni malik eski kiralayandan dava haklarını
da ayrıca devir alırsa, ayrı bir hak olarak kiracıya karşı açılmış
dava ve icra takiplerini sürdürerek tahliyesini isteyebilir. Bu nedenle yeni malikin dava hakkı kira sözleşmesinden değil, devraldığı dava hakkından doğar.

İlk mesajımın ilk paragrafındaki ifade eksikliğini aşağıdaki biçimde
değiştirmekle gidereceğimi umuyorum:

Her ne kadar evi satın almakla eski ev sahibinin kira sözleşmesinden doğan haklarını da devralmış iseniz de, tahliye etme hakkı sizin kira ilişkinizden doğmadığından, eski kiralayanın kira ilişkisinden doğduğundan, eski kiralayanın tahliye hakkını kullanabilmeniz için eski
kiralayanın dava haklarını da size ayrıca devretmiş olması gerekir.

Gösterdiğiniz ilgiye ve ilk mesajımın yetersizliği uyarınıza teşekkür ederim.

Ayrıca, bir yanlış anlamaya neden olmaması için eklemek zorundayım ki, kiranın ödenmemesi akde aykırılık sayılmaz, kendi başına ayrı bir
tahliye nedenidir. Akde aykırılık sözleşmenin kurallarına uygun davranmama halleridir. Örneğin, kiralananın amacı dışında kullanılması
(dükkan olarak kiralanmış yerin depo olarak kullanılması vs)

Herkesin kendi evinde mutlu olması ve kiracılığın yok olması dileklerimle....


20-07-2000 00:06:46