29-09-2006, 12:43
|
#3
|
|
Edinilmiş mallara katılma rejiminde, tasfiye davası boşanma davası ile birlikte açılabileceği gibi, boşanma davası sonuçlandıktan sonra 1 yıllık zamanaşımı sürecinde de bağımsız olarak açılabilir.
Tasfiye davası ister boşanma ile birlikte açılsın ister bağımsız olarak açılsın , boşanmanın eki niteliğinde olmadığından ve kişisel alacak hakkı doğurduğundan Harçlar K.nunun 30.32.md. uyarınca nisbi harca tâbidir.
Davalar birlikte açıldığında Hâkim tefrik kararı verme zorunluluğunda değildir. Boşanma ve tasfiye davasının birlikte sonuçlandırabilir. Ancak bazı hallerde boşanma istemi çekişmesiz, tasfiye istemi taraflar arasında çekişmeli hale gelebilir. Boşanma istemi süratle sonuçlanacak hale gelebilir. Böyle bir durumda tasfiye delillerinin toplanması uzunzaman alacaksa Hâkim tefrik kararı verebilir. Bu gibi sakıncaların önlenmesi için tasfiye davasının bağımsız dava olarak açılmasının uygun olacağını düşünmekteyim.
TMK. Md. düzenlenen husus yetki ile ilgilidir. Sanıyorum soruda yetkili mahkeme değil,diyelim ki “boşanmaya 1. Aile Mahkemesi bakıyorsa tasfiyeye de 1. Aile mahkemesi mi bakacaktır ?” diye soruluyor. Tefrik halinde , tefrik kararı veren mahkeme tefrik ettiği dosyaya ayrı bir esas numarası v ererek kendi esasına kaydına yapar... olarak biliyorum. Bağımsız dava açılırsa tevziye tâbi olur.
Saygılarımla
|