Mesajı Okuyun
Old 17-10-2009, 18:23   #4
Av.Kaan

 
Varsayılan

Suç duyurusunda bulunabilirse de dolandırıcılığın oluştuğunu düşünmüyorum. Öncelikle dolandırıcılıktan söz edilebilmesi için "hileli" davranış gereklidir. Hile kavramı hem öğretide hem içtihatlarda hem de madde gerekçesinde tanımlanmıştır. Bunlara uyduğunu düşünmüyorum.

Ayrıca menfaat temini unsuru hileli davranışın ardından gerçekleşmelidir. Örneğin borç para daha önce verilmiş, geçersiz çek daha sonra verilmişse zaten dolandırıcılık suçu oluşmaz. Verilen bilgi bu yönüyle karar vermeye yetersizdir.

Yine, dolandırıcılık suçunun bir diğer unsuru, mağdurun zarara uğramış olmasıdır. Tek başına, kambiyo takibinin yapılamayacak olması zarara uğradığını göstermez kanaatindeyim. Borçlu borcundan henüz kurtulmuş değil ki...

Son olarak da uyuşmazlığın hukuki ihtilaf dairesine girdiği durumlarda suç oluşmaz.

Sonuç olarak anlatıldığı kadarıyla bence dolandırıcılık suçunun oluştuğu söylenemez. Ödememe gayesi ile borçlanmak, daha doğrusu ile ödeyeceğine inandırıp aslında ödememe niyeti ile borç almak/borçlanmak dolandırıcılık suçunu oluşturur. Bunun içinde failin "sahneye koyma" tabir edilen hileli hareketleri ile mağdurun gözünü boyaması ve iradesini sakatlaması gerekmektedir. Tabi bu hususun da ispatlanması gerekir.

Kolay gelsin...