Hizmet akdine bağlı olaran yapılan avukatlığın (bağlı avukatlık), Avukatlık Yasasındaki anlamda avukatlık olmadığını, bunun faklı bir iş olduğunu, avukatlığa özgü bir çok ilkenin, bağlı çalışan avukatlar için geçerli olamadığını üzülerek belirttik çok defa. Örneğin:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=9787
Bunun düzeltilmesi gerektiği dile getirildiğinde, bu durumu düzeltmek yerine mevcut durumu yasalaştıran bir öneri geliştirildi, (haklı olarak) eleştirildi:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=10509 Alternatif çözüm de üretilemedi...
Sorunun temelinde bunlar yatmakla birlikte, hali hazırda, sorunuzun cevabında ön koşul, benim de bildiğim kadarıyla, karşı vekalet ücretinin tahsil edilmiş olması.
 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Dokuzuncu Hukuk Dairesi |
 |
|
|
|
|
|
|
Kaldı ki sözkonusu icra takipleri henüz derdest olup sonuçlanmadığından tahakkuk etmiş ve davalı tarafından tahsil edilmiş bir vekalet ücreti de mevcut değildir.
|
|
 |
|
 |
|
Vekalet ücreti tahsil edilmişse, bu paranın tamamı (ücretli avukat adına işveren tarafından yatırılacak vergiler düşüldükten sonra) avukata aittir.
Asıl tartışma, işverene bağlı birden çok avukat olduğunda paylaşımın nasıl yapılacağı konusunda yaşanmaktadır. Buna ilişkin hem Yargıtay'ın hem de Danıştay'ın kararları var.
Ayrıca işinize yarayabilecek şöyle bir düzenleme var: