12-10-2009, 21:41
|
#3
|
|
Mesajınız için çok teşekkürler... İş kanunu 26/2. madde aynen 'bu haller(haklı fesih sebepleri) sebebiyle işçi yahut işverenden iş sözleşmesini yukarıdaki fıkrada öngörülen süre içinde feshedenlerin diğer taraftan tazminat hakları saklıdır. ' demektedir. İş hukukunda, ihbar ve kıdem tazminatı olarak iki özel tazminat türü vardır. İhbar tazminatı, haklı fesih durumunda istenemez. Kıdem tazminatının ise istenebileceğine ilişkin 1475 sayılı İş kanunu 14.maddede özel düzenleme vardır. Dolayısıyla, yukarıdaki maddede düzenlenen yıpranma tazminatı, kötüniyet tazminatı gibi farklı adları olan karma nitelikli bir tazminattır. Manevi tazminat ancak tek seferde istenebileceğinden, kısmi davada bir kısmının talep edilip dava kazanılınca açılacak diğer eda davasında kalanın istenmesi söz konusu olamaz. Yaptığım araştırma neticesinde, maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı kalemler şeklinde talep edilirse sorunun çözülebileceği kanaatine vardım. Cevabınız için tekrar teşekkür ederim...
|