08-10-2009, 13:00
|
#13
|
|
"Pozitif ayrımcılık" adına kadınlar şımartılıyor; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla sanıklar şımartılıyor; zayıfın korunması adına kiracılar şımartılıyor... Bari otel müşterileri şımartılmasın.
Otelci istediği müşteriyi kabul etsin, istemediğini otelden çıkarabilsin. Zavallı otelciyi şirret bir kadın yüzünden dava açmaya adliyeye göndermemek gerek.
Bence otelcinin "çık" dediği müşterinin otelden çıkması gerekir. Aksi halde konut dokunulmazlığı ihlal edilmiş olur. Otelcinin şikayeti üzerine polisin suçu önlemesi gerekir. İstenmeyen müşterinin otelden zorla çıkarılması ile suçun önlenmesi mümkündür.
Bakınız TCK 116/ 2 ve hatta 4
(1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi halinde, mağdurun şikayeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
(4) Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
Saygılarımla
|