
 20 eylül 2006/17.15
çarşamba
 
Babadan kalma gümüş kabzalı antika bıçağı ile 
temizledi istavritleri, 
bu öğlen özel biriydi misafiri, 
ışıl, ışıl parlayan gözlerinde, 
efsunlu bir gülüş 
sarmıştı tüm bedenini, 
Yıllar öncesine düştü yüreği, 
Gençliği bir film şeridi gibi, 
süratle geçti gözlerinden, 
Nasıl da sahildeki kahveye koşardı Asiyesi 
etekleri uçuşa uçuşa, 
sarı saçlarına çok yakışan, 
beyaz hırkasını da atardı omuzlarına, 
bütün Eşgel hayrandı sevdiği kıza, 
Koluna takarak yürürken sahil boyunda, 
şöyle durup da bakmayan kalmazdı 
mahalle esnafından 
bu ateş dolu sevdalılara, 
Derin bir iç geçirdi, 
Asiyesi gelecekti bugün fakir barakasına, 
Kaybettikleri yılların hesabını soracaktı, 
besbelli kadereydi aslında büsbütün isyanı, 
hayır dedi sildi beynindeki tortuları, 
kavga yok artık aramızda, 
ASİYEMolmalı artık hayatımda 
Sokak lambasının loş ışıklarıyle aydınlanan 
kayığına uzandı, 
yaktı bir cigara, 
Bekledi yıllarını çalan mavi gözlü sevdalısını.. 
Gözleri saatinde yüreği onunla kilitliydi sanki, 
bu 
bu , 
Eşgelli balıkçı Rüstem'in 
yaşanmamış ömrünün 
hikayesi..