 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Özellikle 2001 yılında çıkarılan af yasasının ardından 2000 ve 2003 yıllarında yaşanan suç patlaması |
|
 |
|
 |
|
Hükümetlerin af yetkisi ;
adaletsizliğin,hukuksuzluğun ; kaynağı olmuştur.
bir hükümet akşam yatıp , sabah hadi af çıkaralım nasıl diyebilir;
böyle bir şey olabilir mi; anayasaya aykırıdır;
bana yönelmiş bir haksızlığı sen bana sormadan nasıl affedersin;
benim maruz kaldığım saldırı, aykırılık ortadayken sen ne hakla af kanunu nu çıkartabilirsin;
devletin tüzel kişiliğine, vergisel olarak veya çeşitli suçlar nedeniyle belki af çıkartmak mümkün kılınabilir.
ama kişi olarak birey bazında benim onayımı bile almadan;tepeden inmece bir yöntemle af çıkarttamazsın;
tazminat hakkım doğar.bana rağmen ,af olmaz.
kanunun yürürlüğünün durdurulması ve iptali istenir.bunlar da olmazsa ,tazminat davası açılır.
katilleri,tecavüzcüleri,hırsız,kapkaççıları dışarıya çıkartıp;
bu millete karşı tekrar suç işlemelerine neden olmanın bir yaptırımı olmamalı mı?
soruyorum ; daha geçende tecavüzden afla salıverilen salıverilen ;insan yaradılışlı mahluku af kanunu ile dışarı çıkartan irade ve onun temsilcileri;
bu mahluk tekrar aynı suçu işleyerek bir vatandaşımızı öldür dü ;sonrasında ise bir avukata tecavüz etti ve öldüremedi.
sonrasında ise açıklama buyur du ;
yeni randevularım var dı diye;
bunları yargılayan hakim ve savcıların,bunları cansiparene yaklayıp adalete teslim eden polislerin hakkı ne olacak ya bu işler için harcanan paralara;
ve bunları yakalamak için gece gündüz çalışıp ,yaralanan kolluk kuvvetlerinin hakkı ne olacak;
af kanunu çıkaran veya çıkar ma girişiminde bulunanlar;
bunun bedelini nasıl ödeyecek;
anayasaya hüküm koyulmalı ve bireye karşı af olamayacağı anayasaya hüküm olarak konulmalıdır.