Merhabalar, iyi çalışmalar.
Müvekkil harici bir araç satış sözleşmesi sebebiyle bir dizi sıralı snet veriyor, senetleri sözleşmede tanık olarak imzası bulunan şahıs sadece borç miktarı ve vade kısımları dolu olarak yazıyor ve müvekkilim imzaladıktan sonra karşı tarafa veriyor. Sözleşmede de '...sıralı taksit yapılmıştır.' yazıyor ancaç açıkça senet verildi denilmiyor.
Harici araç satış sözleşmesi hukuken geçersiz zaten taraflar da aldıkları araçları geri almışlar ancak müvekkilimin karşı tarafa ödediği bedeller üzerinde kalmış. Bir kısım ödemeyi de davalının kredi borcuna istinaden müvekkil bankaya ödüyor ancak dekontlarda ismi yazılmıyor. Davalı bu senetleri müvekkilimin hırsızlık yaparak ele geçirdiğini iddia ediyor. Daha doğrusu kendisine ait aracın geri alınması sırasında içinde kalan evraklar arasında olduğunu ve müvekkilin buradan aldığını iddia ediyor.
Müvekkilim ödediği senetleri geri almıştır.
Şimdi müvekkilin ödediği paraların geri alınması için dava açtık. Sözleşmede tanık olarak imzası bulunan şahıs tanık olarak dinlendi ve 'kendisine gösterdiğimiz senetlerin sözleşme düzenlenirken kendisinin yazdığı, müvekkilin imzaladığı ve davalıya teslim ettiği senetler olduğunu beyan etti.'
Mahkeme bu celsede bankaya müzekkere yazılarak bu paraları kimin ödediğini, ödeme yapanın kimliğinin dekontlara yazılıp yazılmadığının sorulmasına karar verdi. Bu durum benim çok kafamı karıştırdı. Olayın hırsızlık olduğuna dair şikayet yok, davalı müvekkilimin aracı zorla aldığı ve kendisini tehdit ettiği iddiasıyla şikayette bulunmuş ancak bu dosyada dahi evrakların çalındığından bahsetmemiş. Bu dosyada da takipsizlik kararı verilmiştir.
Sormak istediğim konuya gelince. Bankanın cevabı, parayı yatıranın kimlik bilgisinin yazılmadığı veya talep edildiği zaman yazıldığı vs. gibi bir cevap verecek. Bu durumda senetlerin davalının elinde olupta bedeli ödenerek alınan senetler olduğu tanık beyanımızdan belli iken netice nasıl olur?
Şimdiden teşekkür ederim.