Mesajı Okuyun
Old 31-08-2009, 16:55   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Eylül
Sayın meslektaşlarım, sitede yaptığım aramada bu konuda doyurucu bir sonuç alamadım, görüşerinizi almak istediğim konu şu;
Mihir senedine dayalı eşya davasında davalılardan birine (erkek eş), yurt dışında yaşadığı ve adresi bilinemediği için bir türlü tebligat yapılamıyor. Diğer davalı (kayınpeder) tebligatı yapılmış ve zaten ödeme gücü olan da bu davalı olduğu için, dava gereksiz yere çok uzadığından davalı eş yönünden davayı atiye bırakmak istedik. Diğer davalı vekili, tebligat yapılamayan davalıya ait vekaleti olmadığı halde atiye bırakmaya muvafakat etmediğini söyledi, bunun üzerine hakim yurt dışındaki davalı için feragat edin isterseniz dedi. Ancak biz kısmi feragat mümkünse yapabileceğimizi ama tebligat yapılan davalı yönünden feragat etmeyeceğimizi özellikle belirtmemize rağmen hakim, duruşma tutanağına 'davalılardan biri hakkında feragat etmek istiyoruz' şeklinde yazdırmıştır ve bir sonraki duruşmada değerlendiririz diye geçiştirmiştir. Sonraki duruşmada davalı vekilinin 'davalılar arasında müştereken ve müteselsilen sorumluluk olduğundan feragatın bölünemeyeceği ve davanın reddi gerekir' talebiyle dava rededildi.
Feragatin açık, kesin ve anlaşılır olması gerektiği kuralından hareketle, kararı temyiz etmek istiyoruz. Dosyada her iki davalı yönünden açık, kesin ve anlaşılır bir feragat beyanı yoktur. Bu konudaki görüşlerinizi paylaşmanızı rica ediyorum. Saygılarımla...

Duruşma tutanağına imzanız alındı mı?

Alıntı:
MADDE 151 - Zabıt kâtibi hâkimin nezareti altında tahkikat ve muhakematın cereyanını zabıtnameye kaydeder.

Zabıtname, mahkemenin ve hâkimlerin isimlerini, tahkikat ve muhakematın cereyan ettiği mahalli, celsenin açıldığı gün ve saati, iki tarafın ve vekillerinin isimlerini, cereyan eden muhakeme ve muamele ile iki tarafın ne gibi evrak ibraz ettiklerini, muhakemenin aleni icra kılındığını veya aleniyetin ref'ini icap eden esbabı, ikrarı veya sulhu veya dâvaya kısmen veya tamamen nihayet veren feragati, hulâsai iddia ve müdafaatı, şuhut ve ehlihibrenin beyanatını, münazîunfihin keşif ve muayenesi halinde rapor hulâsasını ve ittihaz olunan kararla sureti tefhimini ihtiva eder.

Zabıtnamede raptedildiği zikrolunan vesikalar münderecatı da zabıtname metni hükmündedir.

Hâkim tarafından mezuniyet verilmedikçe iki taraf veya vekilleri ifadelerini zabıtnameye imlâ suretiyle yazdıramazlar. Reis, iki tarafın ifadeleri hülâsasını alenen söyliyerek zabıtnameye yazdırır.

Zabıtnamenin, şahitlerin ve ehlihibrenin ifadelerine ve iki tarafın ikrar ve sulh ve feragatine taallûk eden kısımları bunların huzurunda okunarak kendilerine imza ettirilir.