Mesajı Okuyun
Old 05-09-2006, 21:04   #9
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Açıkçası rüşvet alan memurla, ölüm orucuna giren avukatla kıyas yapılmayacağını daha cümlelerimi yazarken düşündüm hatta sildim ama tekrar yazdım nedendir bilmiyorum ama aklıma ilk ve tek gelen benzetme bu oldu, tabi bu durum mazeret değil, hal açıklamasıdır, ben teşbihte hata olmaz diyerek benzetmemi açıklayım;

Memur 600-700 maaş alıyor, 400 kira veriyor (İzmir de) geriye kalanla ailesine ve kendisine bakmaya çalışıyor. Olayı dramatize etmeden şunu söyleyeyim rüşveti alan memur başka çarem yok diyor, rüşvet almasam çocuklarıma bakamayacağım diyor, “başka çarem yok diyor”

Rüşvet bana göre son çare değildir, çocuklarına ve ailene bakma mücadelesini başka çarelerle bulması gerekiyor…

Avukat, dava alıyor, müvekkil üstleniyor, Türkiye şartlarında ben müvekkillerimi mutlu edemedim, vicdanen rahatsızım ve “başak çarem yok” diyor

Ölüm orucu bana göre son çare değildir, hatta çare değildir, hukukun üstünlüğü mücadelesini daha başka çarelerle araması gerekiyor…

Dikkat ederseniz rüşvet suçunun yüz kızartıcı tarafı ile değil mücadele kısmındaki paydalara işaret gösterdim, yoksa elbette ki, rüşvet suçunun yüz kızartıcı tarafı ile ilgilemiyorum ve olayla eşdeğer tutmuyorum… Ancak verdiğim misalin yanlış olduğunu, elastik olduğunu, her yere çekilebileceğini kabul ediyorum…

Ancak mesajım özünün hala arkasındayım, hala ölüm orucu gibi aciz davranışın bir avukata yakışmayacağını düşünüyorum…

İnsanların reaksiyon hürriyetlerine saygı gösteriyorum ancak reaksiyonu gösteren benimle aynı misyonu taşıyorsa rahatsız oluyorum…

Sizlerden ricam verdiğim misalin yanlışlığından çok konu hakkındaki olgulardan bahsedilmesi olacak…

Sayın Ergin uyarınızdan kırılmadım meslektaşım olarak talep ettiğiniz takdirde, sizi ve sizinle aynı fikirde olanlara karşı saygımdan dolayı iletimin rahatsız eden kısımlarını samimiyetle silebilirim… Saygılar