|
|
|
|
Sayın Balku'ya verilen cevaba istinaden
Sayın Dikici, sizi rahatsız ediyorsam özürdileyerek birşey sormak istiyorum, olayımızda yeni malik B, taşınmazı satın aldığında malın hacizli olduğunu zaten bilmiyormu, sonradan haczedilse bile resmi devir yapılırken, taşınmazın hacizli olduğu belli değil mi? Yani protokole neden ihtiyaç duyulduğunu ben anlamadım. Taşınmazı satın alırken borcuda devralmış olmuyor muyuz? Saygılar
|
|
 |
|
 |
|
Hayır sayın meslektaşım, neden rahatsız olayım ki?
Sadece aynı olayı bir kaç kişi farklı, çoğunluk farklı mı anlıyor kuşkusu taşımaya başladım.
Sorunuza gelince: B 'nin satın aldığı sırada haczi bildiğini nereden çıkarıyorsunuz?
Varsayalım, harici satın alındığı tarih 1.1.2005 olsun.. Bu tarihten sonra fakat tapudan satış yapılmadan önce haciz konulmuşsa, harici satın alan B, bu durumda da mı satın alırken bilmiş sayılacak?
Borç A, nın. Bu borcu ödeyen B. Elinde ödediğine ilişkin resmi belge var. Artık müsaade edelim de borcu başkası tarafından ödenen satıcı da, ödeyenin haczi bildiğini ya da ödenen parayı aslında kendisinin verdiğini ispatlamak zorunda kalsın!
Selamlar...