Mesajı Okuyun
Old 05-09-2006, 00:08   #12
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Gemici,

Bugün öğleden sonra, bir vatandaş, Alman Aile Mahkemelerinden birinden verilmiş bir kaç duruşma zaptı örneği getirdi. Tutanaklarda geçen bazı ibareler dikkatimi çekti.

Olayın taraflarının her ikisi de Türk. Almanya'da yaşıyorlar,boşanıyorlar. Kadın, müşterek çocuk için, çocuk nafakası talebiyle dava açıyor, adam TC de ve vekili yok.

Orada da buradaki gibi kazanç esas alınıyor ancak, dikkatimi özellikle çeken bir kaç husus şu oldu:

-Mahkeme, öncelikle tarafların "beyanlarına" önem veriyor. Daha doğru bir anlatımla, öncelikle tarafların "doğruyu" söylediğini varsayıyor. İki tarafın beyanı arasında, bir tür arabulucu gibi davranılmış.

-Davalı babanın TC de yaşıyor oluşu ve davanın görüşüldüğü ülkede temsilcisinin veya vekilinin olmayışı, kesinlikle aşamalarda davalı baba aleyhine bir netice doğurmamış. Mahkeme, belki bir davalı vekili kadar, yokluğunda dahi babanın hukukunu gözetmiş, hatta belki de davalı vekille temsil ediliyor olsa, bu kadar himaye görmeyecek!

-Üzüntüye neden olan konu ise, tutanaklarda TC ile ilgili olarak geçen ibareler... İbarelerin gerçekle örtüşmesi ayrı mesele aynı zamanda. Cümleleri şu an tam anımsamamakla beraber, özetle ; "TC de yaşam koşullarının son derece zayıf olması.... Ortalama yıllık gelirin 3.000 Euro'nun altında olması... " gibi ibarelerle korunmuş davalının hukuku biraz da Alman Mahkemesi nezdinde.

Davalı adına belki sevinç verici ama, ülkemiz adına gerçekten üzücü.

Saygılarımla...