Sayın Meslektaşım,
Sizin davanızda oldukça özel durumlar bulunduğundan size özel mesaj yolu ile destana dönüşmüş bir mesaj yollamış idim

ancak o mesajı isimleri gizleyerek buraya aktaramadığımdan ve aktarmamam gerektiğinden sadece daha sonra bu konuyu okuyanlara yardımı dokunsun diye aşağıdaki sorunuzu cevaplamak istiyorum;
 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av. Özlem AŞKAR |
 |
|
|
|
|
|
|
Hükümsüzlük ise bizim onlara karşı açmayı planladığımız dava.Çünkü markaı oluşturan ibarelerden biri bugün dünya çapında kullanılılan bir ibare.Öyle ki tüm dillerde kabul görmektedir.
|
|
 |
|
 |
|
Bir kelime, işaret veya sayı dünya çapında kullanılıyor olsa dahi; bu ibare markanın "esaslı unsuru" değilse veya tek başına tescilli değil ise markayı hükümsüz kılmanız mümkün değildir. Markayı içeren ibarelerin bir kısmının hükümsüz kılınmasına yönelik bir yasal yol da mevcut değildir; marka ya tamamen hükümsüz kılınır ya da hükümsüzlük talebi reddedilir. Sizin olayınızda da belirttiğiniz ibare tek başına tescilli değil ve kanaatimce esaslı unsur da değil. m.7/c hükmü çok açık; "münhasıran veya esas unsur olarak" içerme koşulunu arıyor. Bunun yanında daha önce de belirttiğim gibi marka hakkında yapılacak değerlendirmelerde
marka bir bütün olarak ele alınmalı ve ayrıca
umumi intiba gözetilmelidir. Bu yönden değerlendirdiğimde ben sizin gerekçenizi yerinde bulmuyorum, siz bu davayı açmış olsanız ben de hakim olsam davayı reddederdim doğrusu.

Ancak tabii ki sonuç konusunda kesin konuşmayı sevmediğimden belirtmek isterim ki bu, tamamen benim kişisel objektif değerlendirmemdir. Marka konusunda fikir ayrılıklarına sıkça rastlanmaktadır. Saygılarımla,