|
Cezaevi koşulları önceki yıllara göre iyi olduğu tartışmasızdır ancak kesinlikle yetersizdir, mahkumu rahat ettirmek değil, mahkumu ıslah ettirmek için yetersizdir. Mahkumlara sıklıkla pedogojik eğitim verilmeli, ceza evinden çıktığı gün toplumla adaptasyon sorunu çekmemesi için meslek eğitimi verilmeli, emekle bir şeylerin elde edilebileceği gösterilmelidir... Vatan severlik duygularını nakletmek için hassasiyetle yaklaşılmalı, pişmanlık duygusunu sonuna kadar içselleştirilmelidir...
Şimdi bu yazdıklarımından sonra onlar mahkum mu turist mi, yada bu koşulları nasıl vereceğiz dediğinizi duyar gibiyim. İkinci soruya cevap vermek benim işim değil bir şekilde bunlar yapılmalı, kim nasıl yapıyorsa yapmalı!
İlk soruya (turist mi) cevabımıda müsadenizle kendimden örnekle vereyim, yıllar önce bendenizde cezaevinde(tutukevi) bulundum, statü olarak mı yada başka bir nedendir bilmiyorum ama diğerlerine göre bizlere çok iyi bakıyorlardı, inanın o zamanlar dışarda yemediğim yemeği içerde yiyordum, çamaşırlarım günlük temizleniyordu ve 20 kişilik koğuşlarda yatıyordum, televizyon izleme saatimiz, istediğimiz kadar kitap okumak için kütüphanemiz ve hatta tavla, dama, satranç oynama imkanımız, vardı... Dışardan bakılınca tam konforlu 5 yıldızlı tatil gibi görünüyor ama dışardan bakılınca öyleydi, zira bir tutuklu olarak herşeye sahiptik ama özgürlüğümüzden uzaktık.
İlk soruyu soranlara cevabım, özgürlük olmadan yemek, yemek değil. su, su değil. Yatak yatmak değildir.... Yaşayan bilir...
|