Mesajı Okuyun
Old 03-09-2006, 23:16   #21
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Dikici,

Yanıtınız için teşekkürler. Benim madde numarası anımsama özrüm var, içerikleri ve somut olaylar belleğime yerleşiyor,ancak maddeleri her niyeyse ayıklayıp anımsamıyorum.

BK.m.109 , bu içerik anımsayışına düşen bir ışık gibi oldu ve sizin anımsatmanızdan sonra, birebir olay gibi olmasa da, çok benzeyen bir Yargıtay ilamı buldum, aşağıya ekliyorum.

Teşekkürlerimle...



HD 19, E: 2002/007795, K: 2003/005255, Tarih: 21.05.2003
[*]ALACAK[*]KEFALET BORCU[*]ALACAĞIN TEMELLÜKÜ

Borcun bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaati bulunmadıkça borcun şahsen ifası zorunluluğu yoktur. Borç üçüncü bir şahıs tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. Üçüncü şahıs tediyesi ile alacaklıyı tatmin ettiği miktar nispetinde alacaklının haklarına halef olur. Bu hakların üçüncü şahsa intikali kanundan doğar, alacaklı üçüncü şahıs ile yapacağı yazılı sözleşme (temlikname) ile alacağını borçlunu rızasını aramaksızın temlik edebilir.

(818 s. BK. m. 109, 162)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilam yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün

davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin fesinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, dava dışı V.... Bankasının davalının kefaleti ile yine dava dışı Ş... Ltd.Şti.´ne kullandırdığı krediden kaynaklanan alacağının tamamının müvekkilince ödenerek, alacağın temlik alındığını, temlik alınan alacağın sili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini iddia ederek itirazı talini talep ve dava etmiştir.

Davalı savunmasında, davacıyı tanımadıklarını ve banka tarafından yapılan temliknamenin geçersiz olduğunu beyan ederek davanın reddini mistir.

Mahkemece, davalı kefilin, bankanın alacağının davacıya geçtiğinin haberi ve muvafakati bulunmadığından temlikin hukuken geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz mistir.

Borcun, bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaat bulunmadıkça borçlu borcunu şahsen ifaya mecbur değildir. Borç üçüncü bir his tarafından borçlunun bilgisi dışında tediye edilebilir. Üçüncü şahıs tediyesi ile alacaklıyı tatmin ettiği miktar nispetinde alacaklının haklarına halef olur. Bu hakların üçüncü şahsa intikali BK.nun 109. maddesinde öngörülen koşulların varlığı halinde kanundan doğar. Aynı Yasanın 162. maddesi uyar alacaklı, üçüncü bir şahıs ile yapacağı yazılı bir sözleşme ile 162 madde de belirtilen ayrıntılı durumlar dışında alacağını borçlunun rızasını aramaksızın adı geçin üçüncü şahsa temlik edebilir.

Somut olayda davacı, dava dışı V ....... Bankasının kredi sözleşmesin doğan alacağının tamamını ödeyerek 12.11.1998 tarihinde noterde düzenlenen temlikname ile banka alacağını BK.nun 162 vd. maddelerine göre te almıştır.

Bu durumda mahkemece, davalının kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olduğu gözetilerek, davacının davalıdan talepte bulunabileceği alacak miktarının, banka kayıt ve defterleri üzerinde bilirkişi aracılığı ile inceleme yapmak suretiyle saptanması, bu yönde alınacak ayrıntılı rapor ve varılacak gün sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddinde isabet görülmemiştir.

Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenle yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), vekili Yargıtay duruşmasında bulunan davacı yararına takdir edilen 250.000.000.-TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.5.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.