Sayın Av.Armağan Konyalı,
Öncelikle sizi düşüncelerinizde samimi olmaya çağırıyorum. Sizin
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Tartışmayı ben başlatmak istiyorum :
Cezaevlerinin durumu 20 yıl öncesine göre çok iyidir. Zaman içinde daha da iyileşecektir. Devletin olanakları ölçüsünde artarak görevlendirilecek uzmanlar ve sağlanacak ortamlar ile suçlunun ıslahı mümkün olacaktır. |
|
 |
|
 |
|
cümlenizi daha sonra ise
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Alıntı yaptığınız cümle, benim düşüncem olmaktan çok, ... |
|
 |
|
 |
|
diyerek inkar etmeniz çelişkili duruyor.
Biz hukukçular kaypak olmayan, samimi düşünceleri ele alarak tartışır ve sorumluluk duygumuzla da paylaşmaya çalışırız. Bu tavır; düşüncede tutarlı olma, hukuksal düşünme, düşünceye önem verme anayışıyla ilgilidir. Bu çerçevede yazınızdaki ayrıntıya önem vererek tartışmış olmamıza çanak-sadaka vb. türü sözlerle yaklaşmanızı şık bulmuyorum.
Sizin
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Ölüm orucu bir avukatın mücadele yolu olamaz. |
|
 |
|
 |
|
cümleniz, doğrudan avukatın bağımsızlığını yok etmektedir. Çünkü bu cümleyle diğer bir avukatın 'mücadele yolu' olarak seçip karar verdiği bir konuya, siz yasak koymuş oluyorsunuz. Oysa, siz 'mücadele yolu olarak kabul etmeyebilirsiniz.'
Sizin cümleniz ile bu cümle arasındaki ayrım, bu cümlenin başka avukatların bağımsızlığına saygı, özerklik alanı tanımasıdır.
Size İstanbul Barosu 2001 yılı Sempozyum kaynaklarına ulaşabilmenizi öneriyorum.
Avukat Behiç Aşcı müvekkilleri için, onların hak ihlallerini çözemediği için başlattığını söylediği ölüm orucuna 5 Nisan 2006 Avukatlar Günü başlamıştı. Avukatın hak çiğnenmelerine karşı çıkmasının baroyu, baroları ilgilendirdiği düşüncesindeyiz.
Ömer KAVİLİ
Hukukçu, Yeni sanık