Mesajı Okuyun
Old 16-08-2009, 20:57   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Alıntı:
çalıştığım için ev biraz dağınık kalıyordu

Alıntı:
bende haftasonuna iş biriktiriyodum

Alıntı:
,birde eşim ya yaptığım yemeği beğenmiyordu yemiyordu bende ikincisini yapmıyordum aç kalıyordu yada kendi hazırlıyordu bu benim kusurum olurmu

Alıntı:
yada haftaiçi temizlik yapmamam kusurum olurmu?


Sn.Katılımcı

Meslektaşımın yanıtlarına tamamen katılıyorum.

Ev işlerinden eşlerin sorumluluğu konusunda ek yapmak istiyorum.

Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Kadınlara karşı her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) 1979 yılına kabul edildi..

Günümüzde pek çok kişinin “Uluslararası Kadın Hakları Bildirgesi” olarak da
tanımladığı CEDAW, kadınlara karşı yapılan her türlü cinsiyete dayalı
ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve kadınların insan haklarını korumak amacına
yönelik yasal standartları bir araya getiren ve taraf ülkeler üzerinde bağlayıcı
niteliği olan tek uluslararası hukuk aracıdır.

CEDAW sözleşmesi kadınlara karşı ayrımcılığın tarih boyunca ve günümüzde dünyada
gösterdiği yaygınlık ve çeşitliliğin doğal bir sonucu olarak içeriği itibariyle
çok yönlü ve geniş kapsamlı bir metindir.

Sözleşme, taraf devletlerde kadınların kanun karşısında eşitliğinin sağlanmasının ötesine geçerek, kadınların (medeni hallerine bakılmaksızın) siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamda erkeklerle eşit konumda olmaları ilkesini benimsemekte, devletleri bu amaçları
hızla gerçekleştirmek için özel geçici önlemler almaya yöneltmekte ve kadınlarla
erkekleri ayırımcı kalıp yargılarla tanımlayan geleneksel ve kültürel davranış
kalıplarını ve tutumları dönüştürmek için önlem almaya zorlamaktadır.

Bu bağlamda CEDAW sözleşmesi hem yasalarda, hem de gerçek yaşamdaki ayırımcılığın ortadan kaldırılması, kamu yaşamında olduğu gibi özel yaşam ve özellikle aile ilişkilerinin ayırımcı kalıp yargılar ve davranışlardan arındırılmasını evlilikte ve sona ermesinde eşitlik ilkesini benimsemektedir.

Türkiye 1985 yılından bu yana sözleşmeye taraf olmasına karşılık sözleşmenin pek çok gereğini yakın zamana kadar yerine getirmemiştir.

Örneğin 1 Ocak 2002 Tarihine kadar yürürlükte olan Medeni Kanuna göre ;

1-Evin reisi erkekti.

2-Aile konutunu erkek seçerdi.

3-Kadının ve çocukların geçiminden erkek sorumluydu.

4-Çocukların velayetinin kullanılmasında anlaşmazlık çıkarsa erkek eşin reyi daha değerliydi.

5-Kadın eşinin yardımcısıydı ve ev işlerinden sorumluydu.

Hatta Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen düzenlemeye göre kadının çalışması erkeğin iznine bağlıydı.

Sözleşmeye aykırı düzenlemeler içeren Medeni Kanujn değişti.

Sözleşmenin ruhuna büyük ölçüde uyum sağlayan ve 1 Ocak 2002 tarihinden bu yana yürürlükte olan 4721 sayılı Medeni Kanuna göre ;


1-Evlilikte reislik kavramı kaldırılmıştır.

2-Aile konutunu eşler birlikte seçebilirler.

3- Eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.

4-Velayet hak ve sorumluğunda eşitlik vardır. Eşler çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler.

Kısaca sayılan düzenlemelere bakıldığında ev işlerinden kadının sorumlu olacağına dair hiçbir düzenleme yasada bulunmamaktadır.Daha da ileri giderek çocuk bakımı eğitimi ve gözetiminde eşler birlikte sorumlu tutulmuşlardır.

CEDAW anlaşması ve Yeni Medeni Kanun beraber değerlendirildiğinde pek çok bakımdan eşit hak ve özgürlük ve itibara sahip olan eşlere geleneksel roller dayatılamaz .

Her iki eşte çalışıyor, para kazanıyor ve eşit koşullara sahip oluyorken,çalışan kadının eve geldiğinde ev işlerinden tek başına sorumlu olması düşünülemez.

Hayat ve yasalar değişmiştir ve eşler bu değişimin gereğine uymakla yükümlüdür.Kadının çalışması ev işlerini aksatmaması koşuluna bağlanamaz.Diğer taraftan hukuk uygulayıcıları da değişen yasal düzenleme ve sözleşmenin gereğine göre karar vermek durumundadır.

Yani sadece eşler değil,herkes sözleşmeye uymakla yükümlüdür.

SONUÇ:Taraf olduğumuz CEDAW sözleşmesi iç hukuk düzenlemesi niteliğindedir ve yargılama sırasında mutlaka ileri sürülmeli ve kadına karşı cinsiyetinden kaynaklanan ayrımcılık yasağı hatırlatılmalıdır..

Bu sözleşmenin metnine ve amacına aykırı bir karar verilecek olur ise Türkiye’nin 2002 yılında kabul ettiği İhtiyari Protokole dayanarak Komiteye şikayet hakkı mevcuttur.

Bu konuda mutlaka bir avukattan hukuki destek almanızı öneriyoruz.