Mesajı Okuyun
Old 29-07-2009, 11:28   #4
kaanyaren

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım, burada kastım B'dir tabiiki yanlış yazmışım öncelikle bunu düzeltmek isterim. Ayrıca şu konuyu da açmak isterim Ticaret mahkemesinde senetlerin bedelsizliğine ilişkin borçlunun açmış olduğu davada mahkeme tarafından "sadece alacaklıya daha sonra verilmiş olan borcun bir kısmının ödenmiş olduğu" sonucuna varılmış ve onanarak Yargıtaydan gelmiştir. Yani mahkeme tarafından bedelsizlik kararı verilmemiştir.Borçlunun açmış olduğu diğer dava ise protokole istinaden feragatle düşürülmüştür. Protokolde avukatların imzası bulunmamakta ve kendi hür iradesi ile bu protokolü imzalamıştır. Protokol gereğince de protokolde yazılı olan miktarı alacaklılara ödemiştir. Bu ödeme sırasında daha satış işlemi de yapılmamıştır. Satışın yapılmasına tahminen 10 gün gibi bir süre vardır. Biliyorsunuz İstirdat davalarında cebri icra tehdidi altında ödeme yapılması şartı vardır. Satıştan önce kendi isteği ile imzalamış olduğu protokole dayanarak ve alacaklılara elden borçları ödeyen Borçlu B istirdat davası açabilirmi?? ve temlik eden ile temlik alan avukatları olan C ve E aleyhine kendisini haksız olarak zarara uğrattıklarından bahisle tazminat davası açabilir mi? Burada kilit nokta daha sonra verilen senetlerin teminat olarak verildiği iddiası fakat Ticaret mahkemesinin bu yönde bir karar vermeyip sadece ödenmiş olan bir kısım paraların bu 50.000 TL den düşülmesi kararıdır. Avukatlar da mahkemenin her iki dosyadan da işlem yapmasını yasaklayan bir karar olmadığı için işlem yapmışlardır. Uzun oldu biliyorum ama Avukatlardan biri hakkında Ağır Ceza Mahkemesi görevi kötüye kullanmaktan ceza vermiştir. Yani Ticaret Mahkemesi ile aynı kanaate varmamıştır.