İtirazın kaldırılması için süreyi geçirmediyseniz basit olan itirazın kaldırılması yolunu tavsiye ederim. İtirazın kaldırılması yolunda ilk duruşmada karar verilecek ve kesinleşmesi de Ağır Cezaya yapılacak itirazın reddi ile olacaktır. İtirazın iptali davasının kesinleşmesi temyize bağlı olacaktır.
İtirazın iptali davasını  genel hükümlere göre açacağınıza göre görevli mahkeme aile mahkemesidir. Ekte sunduğum kararda İştirak nafakası söz konusu ama icra yönünden ve somut olaya bakıldığında aynı hükümler uygulanır görüşündeyim. Çünkü yargıtay kararında geçen olayda  itirazla birlikte takip durduğuna göre ilamsız icra söz konusu olmalı. 
      
 T.C.
YARGITAY
Üçüncü Hukuk Dairesi  Esas No : 2005/7997  Karar No : 2005/8108  Tarih : 18.7.2005
- İŞTİRAK NAFAKASININ TAHSİLİ ( Aile Hukukundan Doğan Borca İlişkin İtirazın İptali Davasında Aile Mahkemesi  Görevli Olduğu )
 - İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Aile  Hukukundan Doğan Borca İlişkin İtirazın İptali Davasında Aile Mahkemesi Görevli Olduğu )
 - GÖREVLİ MAHKEME ( Aile Hukukundan Doğan Borca İlişkin İtirazın İptali Davasında Aile Mahkemesi  Görevli Olduğu )
 
ÖZET :  
Dava, iştirak nafakasının tahsili amacıyla yapılan icra takibine  vaki itirazın iptali talebine  ilişkindir. İtirazın iptali  davaları genel hükümlere tabidir. İİK'da göreve ilişkin özel bir düzenleme  yoktur. Dava konusu borç, aile hukukundan doğduğuna göre itirazın iptali istemiyle açılan davada  aile mahkemesi görevlidir. Aile mahkemesince aksi kanaat ile görevsizlik kararı  verilmesi hatalıdır.  
 
DAVA :  
Dava dilekçesinde 1.720.000.000.- Lira nafaka alacağının faizi ile birlikte tahsili için yapılan  takibe itirazın iptali ile % 40  tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir.  Mahkemece davanın değerine göre görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu  gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm  davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün  kağıtlar okunup gereği düşünüldü:  
 
KARAR :  
Davada; ödenmeyen iştirak nafakası alacağının faizi ile birlikte  tahsili için yapılan takibe itirazın iptali ile % 40 tazminatın hüküm altına alınması talep ve dava  edilmiş, mahkemece, 4787 Sayılı Yasa ile kurulan aile mahkemelerinin ihtisas  mahkemeleri olup, takip hukukuna ilişkin ve kendine özgü kuralları olan itirazın iptali davalarında, alacak  nafakaya ilişkin olsa dahi genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesi ile, dava  dilekçesinin görev nedeni ile reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili  tarafından temyiz edilmiştir. 
Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4.  maddesi uyarınca 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli  Hakkındaki Kanun kapsamındaki aile hukukundan ( 2. kitabı ) doğan dava ve işler  aile mahkemesinde görülür. 
İİK'nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası genel hükümlere tabidir. İcra ve İflas Kanununda  göreve ilişkin özel bir hüküm öngörülmemiştir. 
Davada; borcun TMK'nun 182/2, 327 ve devamı maddelerinden kaynaklandığı ve  dolayısıyla "Aile Hukukuna" ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Borç, Aile  Hukukundan ( nafaka yükümlülüğünden ) doğduğuna göre;  açılan bu davanın 4787 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince, aile mahkemesinde  bakılması gerekmektedir.  
 
SONUÇ :  
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın  yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde  olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve  peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.07.2005  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.  
 </html    Kaynak palmiye mevzuat ve içtihat programı