Mesajı Okuyun
Old 01-07-2009, 13:28   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Bu tür durumlarda, yani malı satın alanın tacir olduğu hallerde Yargıtay 4077 sayılı yasadaki tüketici kavramını dar yorumluyor. Hatta, alınan malın işyerinde kullanılmasını dahi "ticari amaç" olarak görüyor. Bence bu dar yorum yasanın amacı ile örtüşmüyor. Doğrudan ticari işte kullanmak konusunda, eser sözleşmesi niteliği olup olmaması dışında, işletmenin ticari faaliyetlerine girme kıstası kullanılsa çok daha sağlıklı ve adil kararlar verilebilir. Aşağıdaki kararların yol gösterici olabileceğini umuyorum.

Saygılar.

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/14229
K. 2005/1942
T. 10.2.2005
• ALACAK DAVASI ( Kullanılan Su Davalıların Mesleki Faaliyetleri Sürdürdüğü İşyerlerinde Tüketildiğine Göre 4077 Sayılı Yasanın Uygulanmasının Mümkün Olmaması )
• TÜKETİCİ ( Bir Mal veya Hizmeti Ticari veya Mesleki Olmayan Amaçlarla Edinen-Kullanan veya Yararlanan Gerçek ya da Tüzel Kişiyi İfade Etmesi )
4077/m.3
ÖZET : Davalılar limited şirket olup tacirdir. 4077 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 3. maddesinde tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Kullanılan su davalıların mesleki faaliyetleri sürdürdüğü işyerlerinde tüketildiğine göre 4077 sayılı yasanın uygulanması mümkün değildir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıların BA 200842-3 numaralı aboneliğin kurulu olduğu işhanında fiilen su kullandıklarını, kullanılan su ve atık su bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek 4.696.910.000 TL.'nin faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar davaya karşı cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır.
Mahkemece davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalılar limited şirket olup tacirdir. 4077 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 3. maddesinde tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Kullanılan su davalıların mesleki faaliyetleri sürdürdüğü işyerlerinde tüketildiğine göre 4077 sayılı yasanın uygulanması mümkün değildir. Mahkemece işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tüketici mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/1782
K. 2001/5240
T. 5.7.2001
• TACİRLERİN TÜKETİCİ OLARAK KABUL EDİLEMEYECEĞİ ( Şirketin Aldığı Ayıplı Araç - Davanın Genel Mahkemede Görülmesi Gereği )
• AYIPLI MAL ( Şirketin Aldığı Araç - Tüketici Olarak Kabul Edilemeyeceği/Davanın Genel Mahkemede Görülmesi Gereği )
• TÜKETİCİ ( Tacirlerin Kabul Edilemeyeceği - ( Şirketin Aldığı Ayıplı Araç/Davanın Genel Mahkemede Görülmesi Gereği )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Tüketicinin Korunması Kanunundan Kaynaklanan Uyuşmazlık - Şirketin Aldığı Ayıplı Araç )
4077/m.3,4,23
6762/m.14
ÖZET : Tüketici, bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın alarak nihai olarak kullanan ve tüketen gerçek veya tüzel kişilerdir. Davacı ve davalı tacir olup tüketici olarak kabul edilemez, davanın genel mahkemede görülmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki aynen teslim davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıdan 12.10.1998 tarihinde bir araç satın aldığını, birçok kez arızalanması üzerine Tüketici Hakem Heyetine müracaat edildiğini, heyetin 23.3.1994 tarihli kararla aracın yenisi ile değiştirilmesine karar verildiği halde değiştirilmediğini ileri sürerek satım konusu aracın yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, ayıplı malın değiştirilmesinin malın alındığı tarihten onbeş gün içinde istenebileceğini, bu sürede müracaat etmeyen ve aracı teslim etmeyen davacının talebinin dinlenemeyeceğini tercih hakkını onarım olarak kullanan davacının bundan dönüp aracın yenisi ile değiştirilmesini isteyemeyeceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının aracı 12.10.1998 tarihinde satın aldıktan sonra 1.12.1998 tarihinde vites kutusunun değiştirildiği, sonradan yapılan onarıma rağmen aynı arızanın üç defa ortaya çıktığı, bu nedenle davacının aracın yenisi ile değiştirilmesini isteme hakkı doğduğu gerekçesiyle satım konusu aracın yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı Orımpaş Ltd. Şti. davalı firmadan alınan aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek satım konusu aracın yenisi ile değiştirilmesini talep etmiştir. 4077 sayılı Yasanın 3/8 maddesinde tüketici, bir mal veya hizmeti özel amaçlarla satın alarak nihai olarak kullanan ve tüketen gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır. Davacı ve davalı tacir olup yasanın tanımladığı tüketici olarak kabul edilemeyeceğinden davanın genel mahkemede görülmesi gerekir. ( TKHK. m. 23/1 ). Mahkemece bu yön gözetilmeksizin tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılarak sonuçlandırılması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 5.7.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.