20-06-2009, 08:58
|
#17
|
|
Soybağının Reddi-Husumet-Kayyım
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/21189
K. 2009/3020
T. 23.2.2009
• SOYBAĞININ REDDİ DAVASI ( Ana ve Çocuğa Karşı Açılacağı - Mahkemece Küçüğe Kayyım Tayin Ettirilmesi Husumetin Kayyıma Yöneltilmesi Gerektiği/Çocuk İle Annesinin Menfaatinin Çatıştığı )
• ÇOCUK İLE ANNENİN MENFAATİNİN ÇATIŞMASI ( Soybağının Reddi Davası - Mahkemece Küçüğe Kayyım Tayin Ettirilmesi Husumetin Kayyıma Yöneltilmesi Gerektiği )
• KAYYIM TAYİNİ ( Soybağının Reddi Davası - Mahkemece Küçüğe Kayyım Tayin Ettirilmesi Husumetin Kayyıma Yöneltilmesi Gerektiği/Çocuk İle Annesinin Menfaatinin Çatıştığı )
4721/m. 286/1, 426/2
ÖZET : 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 286/1. maddesinde; kocanın soybağının reddi davası açarak babalık karinesini çürütebileceği, bu davanın ana ve çocuğa karşı açılacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanunun 426/2. maddesine göre bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa vesayet makamınca ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atanması gerekmektedir.
Bu davada nesebi reddedilen küçük A. ile annesinin menfaati çatışmaktadır.
Mahkemece; küçüğe kayyım tayin ettirilmesi husumetin kayyıma yöneltilmesi gösterdiği takdirde delillerin toplanması gerekirken küçüğe kayyım tayin ettirilmeden eksik inceleme ile işin esasının incelenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı A.T.’ın D.B.’a karşı açtığı davada, eski eşi olan davalının kendisinden habersiz olarak nüfusuna kaydettirdiği xxx1 doğumlu A. T.’ın babası olmadığına ve soybağının reddine karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 286/1. maddesinde; kocanın soybağının reddi davası açarak babalık karinesini çürütebileceği, bu davanın ana ve çocuğa karşı açılacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanunun 426/2. maddesine göre bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa vesayet makamınca ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen temsil kayyımı atanması gerekmektedir.
Bu davada nesebi reddedilen küçük A. ile annesinin menfaati çatışmaktadır.
Mahkemece; küçüğe kayyım tayin ettirilmesi husumetin kayyıma yöneltilmesi gösterdiği takdirde delillerin toplanması gerekirken küçüğe kayyım tayin ettirilmeden eksik inceleme ile işin esasının incelenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 23.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kazancı Bilişim
|