|
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/8814
K. 2005/5568
T. 26.5.2005
• TRAFİK KAZASI SONUCU ÖLÜM ( Tazminat - Davacıların Yakınlarını Kaybetmeleri Nedeniyle Uğradıkları Zararın Ne Olduğunun Açıklattırılması Bu Yönde Gösterecekleri Delillerin Toplanması Gereği )
• TAZMİNAT HESABI ( Trafik Kazası Sonucu Ölüm/Tazminat - Uzman Bilirkişiden Rapor Alınarak Sonucuna Göre Bir Değerlendirme Yapılması Gerektiği )
ÖZET : Dava, davacıların yakınlarının trafik kazası sonucu ölmeleri nedeniyle uğradıkları zararın tazmini istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacılar fazlaya ait haklarını saklı tutarak açtıkları davada uğradıkları zararın nitelik ve kapsamını açıklamadan poliçe teminatını almaya hak kazandıklarını iddia etmişlerdir. Mahkemece bu durumda, davacıların yakınlarını kaybetmeleri nedeniyle uğradıkları zararın ne olduğunun açıklattırılması, bu yönde gösterecekleri delillerin toplanması ve tazminat hesabında uzman bilirkişiden rapor alınarak, sonucuna göre bir değerlendirme yapılması gerekirken, davacıların uğradıkları zararın niteliği ve gerçek zarar miktarı belirlenmeden, doğrudan davanın kabulüne karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Bağcılar Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 19.09.2002 tarih ve 1999/1707-2002/1967 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı Koç Allianz Sigorta A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mutlu Pınar Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, davalıların maliki ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı oldukları araçta yolculuk eden müvekkiller yakınlarının meydana gelen trafik kazasında vefat ettiklerini, alınan veraset ilamları uyarınca müvekkillerinin mirasçılar olarak sigorta poliçesinde gösterilen teminatı almaya hak kazandıklarını ileri sürerek, şimdilik 1.500.000.000 TL sının sigorta poliçesinden dolayı sigorta şirketinden, kusursuz mesuliyet nedeniyle de araç sahibinden müteselsilen tahsili ile mirasçı müvekkillere hisseleri oranında ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Koç Allianz Sigorta A.Ş.vekili, aracın malikten hatır için alındığı ve içinde bulunan yolcuların hatır için taşındığını, sürücü Sinan Samat'ın kazada tam kusurlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, olayda hatır taşımasının bulunmadığı, ölenlerin kusursuz oldukları gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 1.500.000.000 TL sının davalılardan alınarak davacılara talep doğrultusunda miras durumları itibariyle ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı sigorta şirketi vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 1992 tarihinden sonra yürürlüğe konulan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nda yapılan değişikliklerde hatır taşımacılığı nedeniyle oluşan rizikoların teminat dışında bırakılmasına ilişkin önceki hükmün yeni genel şartlara alınmamış olması nedeniyle hatır taşıması sırasında aracın işletilmesine bağlı olarak meydana gelen üçüncü kişilerin zararlarının da zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı içinde bulunduğunun kabulünün gerekmesine ve bu durumun yasaya aykırı olmamasına göre de,mümeyyiz davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davacıların yakınlarının trafik kazası sonucu ölmeleri nedeniyle uğradıkları zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacılardan Sinan Samat'ın dalgın ve dikkatsiz olarak araç kullanması sonucu sebebiyet verdiği tek taraflı kazada % 100 oranında tam kusurlu olduğu ve bu kazada eşi ve çocuklarını kaybettiği anlaşılmıştır. Zorunlu mali sorumluluk sigortasının amacı, sigorta ettirenin işlettiği motorlu araç nedeniyle üçüncü kişilere verdiği zararları onun adına karşılamak suretiyle hem üçüncü şahısları, hem de sigorta ettireni korumaya yöneliktir. Somut olayda, aracın sürücüsü olan davacılardan Sinan kaza sonucu uğradığı zararının tazminini istemişse de, bu davacı davalı sigorta şirketi karşısında üçüncü kişi olmayıp, zarar sorumlusu konumunda bulunmaktadır. Bu nedenle ve hiç kimsenin kendi kusuru sonucu oluşan zararının tazmin edilmesini isteme hakkı olmadığı yönündeki genel ilkenin de bir sonucu olarak, davacı Sinan'ın eşi ve çocuklarının kaybı nedeniyle uğradığı zararın tazmini talebinin yasal dayanağı bulunmadığı anlaşıldığından, anılan davacı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu davacı hakkında da davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş olup, kararın mümeyyiz davalı sigorta şirketi yararına bozulması gerekmiştir.
3-Öte yandan, sigortalı aracın neden olduğu rizikodan dolayı üçüncü kişilerin uğradıkları zarardan dolayı zorunlu mali sorumluluk sigortacısı poliçe ile verilen teminatlar karşılığı yazılı limit uyarınca sorumlu tutulabilirse de, bu tutarlar sigortacının zarar gerçekleştiğinde doğrudan ödemek zorunda olduğu miktarı değil, sorumlu tutulabileceği miktarı göstermektedir. Bir başka anlatımla, sigortacı riziko gerçekleştiğinde üçüncü kişilerin uğradıkları gerçek zarar miktarını poliçede yazılı limiti kadar tazmin sorumluluğu altında bulunmaktadır. Somut olayda, davacılar fazlaya ait haklarını saklı tutarak açtıkları davada uğradıkları zararın nitelik ve kapsamını açıklamadan poliçe teminatını almaya hak kazandıklarını iddia etmişlerdir. Mahkemece bu durumda, davacıların yakınlarını kaybetmeleri nedeniyle uğradıkları zararın ne olduğunun açıklattırılması, bu yönde gösterecekleri delillerin toplanması ve tazminat hesabında uzman bilirkişiden rapor alınarak,sonucuna göre bir değerlendirme yapılması gerekirken, davacıların uğradıkları zararın niteliği ve gerçek zarar miktarı belirlenmeden, doğrudan davanın kabulüne karar verilmesi de doğru görülmemiş olup, eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bu nedenle de mümeyyiz davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) ve ( 3 ) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.05.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. yarx
|