Mesajı Okuyun
Old 18-06-2009, 15:53   #4
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;

Aşağıda sunduğum ilk yargıtay kararında işçi ücret alacağının likit, diğerinde likit olmadığı şeklinde karar verilmiş. Bilginize sunarım..

T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2006/16053 K. 2006/33820 T. 25.12.2006

• İŞÇİLİK ALACAKLARI ( İşverenin Nezdinde Bulunan Belgedeki İşçi Lehine Tahakkuk Ettirilen Miktara Dayanılarak Yapılan Takip - Alacak Miktarının Likit Olduğu/İcra İnkar Tazminatına Karar Verilmesi Gereği )

• İCRA İNKAR TAZMİNATI ( İşverenin Nezdinde Bulunan Belgedeki İşçi Lehine Tahakkuk Ettirilen Miktara Dayanılarak Yapılan Takip - İcra İnkar Tazminatına Karar Verilmesi Gereği/Alacak Miktarının Likit Olduğu )

• LİKİT ALACAK ( İşverenin Nezdinde Bulunan Belgedeki İşçi Lehine Tahakkuk Ettirilen Miktara Dayanılarak Yapılan Takip - İcra İnkar Tazminatına Karar Verilmesi Gereği )

2004/m. 67


ÖZET : İşverenin nezdinde bulunan belgedeki, işçi lehine tahakkuk ettirilen alacak miktarına dayanılarak yapılan takipteki alacak miktarının likit olduğunun kabulü ve davacı işçi lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekir.
DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Mahkemece davacı işçinin icra inkar tazminatı isteği alacağının likit olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Takip konusu asıl alacak mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde tespit edilmiştir. Öte yandan söz konusu alacak davalı işverence düzenlenen ve takipten önce davalı şirket iç yazışmasında tespit edilmiştir. Genel müdürlükçe aynı miktar kabul edildiği dosyadaki hak ediş prim miktarın gösterir listeden anlaşılmaktadır.
Davacı işçinin icra takip konusu alacağı miktar itibariyle bu belgeyle örtüştüğüne göre alacağın likit olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle takip konusu asıl alacak miktarı üzerinden davacı işçi lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

----------------------------------------------------------------

T.C.YARGITAY9. HUKUK DAİRESİ E. 2001/1672 K. 2001/5017 T. 28.3.2001

• İCRA İNKAR TAZMİNATI ( Mahkemenin Bilirkişi Aracılığı İle Belirlediği Ücret Alacağı - Hükmedilemeyeceği )

• İŞÇİ ÜCRET ALACAĞI ( Belirlenebilir Nitelikte Olmaması - İcra İnkar Tazminatına Hükmedilemeyeceği )

• ÜCRET ALACAĞI ( Belirlenebilir Nitelikte Olmaması - İcra İnkar Tazminatına Hükmedilemeyeceği )

• LİKİT OLMAYAN ALACAK ( Ücret Alacağı - İcra İnkar Tazminatına Hükmedilemeyeceği )

• DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ ( Her Bir İşçinin Ücret Alacağının ve Ödenmeme Süreleri Farklılığı - Usul Hukuku Kurallarına Aykırılığı )

2004/m.32, 58, 67

1086/m.45


ÖZET : Tahsili istenen işçi ücret alacağı belirlenebilir nitelikte değildir. Likit olmayan bir alacak için icra inkar tazminatına hükmedilmesi hatalıdır.
Her bir işçinin ücret alacağı ve ödenmeme süreleri farklı olduğundan, davaların birleştirilmesi yoluna gidilmesi usul hukuku kurallarına aykırıdır.
DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde, davalı Belediye tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçi ücret alacağının tahsili amacıyla takip talebinde bulunmuş itiraz üzerine takip durmuştur. İtirazın iptali ve takibin devamı isteğiyle açılan bu davada mütalaasına başvurulan bilirkişi düzenlediği raporda ücret alacağını belirlemiştir. Bu miktar talepnamede davacı tarafından istenen miktardan farklıdır. Yargılamayı gerektirdiği yani likit olmadığı açıktır. Mahkeme dahi bilirkişi aracılığıyla ücret alacağını belirlemiştir. Bu koşullarda icra inkar tazminatının hüküm altına alınması hatalıdır.
3- Ayrı ayrı açılmış olan davaların birleştirilmesi yoluna gidilmesi de usul hukuku ilkelerine uygun düşmez. Gerçekten her bir işçinin ücret alacağı ve ödenmeme süreleri farklıdır. Mahkemece verilen kararların denetlenmesi de temyiz aşamasında güçlükler arzetmektedir. Burada da davaların tefriki cihetine gidilerek her bir işçi için ayrı ayrı karar verilmelidir. Bu hususun dikkate alınmaması ayrı bir bozma sebebi sayılmıştır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.3.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.