Arkadaşlar merhaba;
Sulh hukuk mahkemesinde kat mülkiyetinden kaynaklanan bir dava,bilirkişilerin lehe raporlarına rağmen reddedildi.Dava, bir site içinde yapılan iki bloklu yapının mimari projeleri üzerinde oynanarak blok isimlerinin değiştirilmesi,yani A blokun B blok yapılması ile ilgili.Hatta tadilat projelerinin onayı bile yok.Belediyedeki ve tapudaki mimari projeler birbirini tutmuyor.Elektrik projeleri,vaziyet planı fiili durum ile uyuşmuyor.Hatta müvekkil gerçekte bir blokta bağımsız bölüm maliki iken tapuda her iki blokta birer bağımsız bölüm maliki olarak görülüyor.Ancak mimari projede bu ikinci bağımsız bölüm otopark yapılmış.

Mahkeme,kat malikleri yerine geçip re'sen kat irtifakı kurarak davayı çözmek yerine ,bir mülkiyet sorunu oluşacağı düşüncesi ile yani iki ayrı blokta oturanların yer değiştirmek zorunda kalacakları düşüncesi ile -halbuki talep bu değil idi- davayı reddetti.Biraz da olayın karmaşıklığını göz önüne alıp,Yargıtay'ın önereceği çözümü görmek istedi kanaatindeyiz.Zira bilirkişi raporları öyle suistimaller tespit etti ki,burada tek tek izahı bile mümkün değil.

Bu bilirkişi raporlarına istinaden tarafımızdan suç duyurusu da yapıldı.Savcılıkça yaptırılan bilirkişi raporu da suistimalleri detayları ile tespit etti.Ancak zamanaşımı sebebiyle takipsizlik kararı verildi.Henüz itirazımız neticelenmedi. Aksilik bu ya Sulh hukuk mahkemesinin kararı adli tatilde davayı birlikte takip ettiğim diğer meslekdaşıma tebliğ edilmiş.Bana tebligat çıkarılmamış. Meslekdaşım, yurtdışında olması sebebiyle temyiz süresini kaçırmış.Meslekdaşımın eski hale iade talebi de Yargıtayca reddedldi.
Şimdi sormak istediğim ilk husus şu:Yanlış hatırlamıyorsam sulh hk.mhk kararlarının tashihi, kat mülkiyetinden kaynaklanan davalarda mümkün.Ancak bizim olayda oduğu gibi temyizin süresinde yapılmadığından reddi durumunda da tashihi karar mümkün müdür?

2-Kararın kesin olması durumunda kalan tek yol kanun yararına temyiz.Kararın kanun yararına bozulması ,hakkı muhtel olan diğer kat maliklerine dava hakkı verir mi?Verir ise bunun müvekkilin bağımsız bölümü yönünden sonucu ne olur?(Kesin hüküm itirazı yönünden)

3-Takipsizlik kararına itirazımız kabul edilir ve ilgililer ceza alırlarsa yargılamanın iadesi talep edilebilir mi?

4-Dava konusu yer işyeri olduğundan ve dava reddedildiğinden belediyenin ruhsat iptali durumunda idare mahkemesinde belediye aleyhine ikame edilecek bir davada kesin hüküm itirazı ile karşılaşır mıyız?

5-Hukuka aykırı olarak verilen ve fakat yargıtay denetiminden geçmeden kesinleşen sulh hukuk mahkemesi kararını nasıl bertaraf edebilirim.Başka çıkış yolu öneriniz var mı?

6-Kamu düzeni ile ilgili olduğunu düşündüğüm bu olayı idari olarak tashih etmek mümkün mü?
Teşekkür ederim.