Mesajı Okuyun
Old 11-06-2009, 09:52   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan Yargıtay kararına ihtiyacınız olduğunu sanmamakla birlikte,,,

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/4553
Karar: 2003/4584
Karar Tarihi: 17.06.2003

ÖZET : Ortaklığın giderilmesi davaları, müşterek ve iştirak halindeki mülkiyet hükümlerine tabi mallarda paydaşlar ya da ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, çift taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Ortaklığın giderilmesi davalarının bu özelliği nedeniyle ilgili tüm tarafların davada taraf olarak yer almaları zorunludur.

(1086 S. K. m. 569) (4721 S. K. m. 703)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paylaşma davasına dair karar davalılardan Sezai tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava dokuz adet taşınmazın paylaşılmasına ilişkindir. Mahkeme satış kararı vermiş ve hüküm davalılardan Sezai tarafından temyiz edilmiştir.

Ortaklığın giderilmesi davaları, müşterek ve iştirak halindeki mülkiyet hükümlerine tabi mallarda paydaşlar ya da ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, çift taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Ortaklığın giderilmesi davalarının bu özelliği nedeniyle ilgili tüm tarafların davada taraf olarak yer almaları zorunludur.

Dava konusu tüm taşınmazlarda paydaş olan Bilal'in veraset belgesi dosyaya ibraz edilmediğinden mirasçılarının tamamının davada yer alıp almadıklarının tespiti mümkün olmamaktadır. Yine tüm taşınmazlarda paydaş olan Hamdi mirasçılarından Hayriye ve 1127 parselde paydaş olan Rıza davada taraf olarak yer almamışlardır. Bilal'in ve karardan sonra öldüğü anlaşılan davalı Kazım'ın veraset belgelerinin ibraz ettirilmesi, saptanacak mirasçılarının davada taraf olarak yer almalarının sağlanması, yine Hayriye ve Rıza'nın sağsa kendilerinin ölmüşlerse ibraz ettirilecek veraset belgelerine göre tespit edilecek mirasçılarının usulüne uygun şekilde davaya dahil ettirilmesi, taraf teşkilinin bu suretle tamamlanması ve ondan sonra yargılamaya devam olunması gerekirken, bundan zuhulle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 17.6.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 1988/15774
Karar: 1989/134
Karar Tarihi: 17.01.1989

ÖZET: Ortaklığın giderilmesi istenen taşınmazda malik (A.Ş.)'in mirasçıları davaya dahil edilmişse de veraset belgesi dosyada mevcut olmadığından, tüm mirasçıların davaya dahil edilip edilmediği saptanamamıştır. (A.Ş.)'in veraset belgesi alınarak tüm mirasçıların davaya dahil edilip edilmediğinin araştırılmaması;581 parsel sayılı taşınmazda (M.Ş) davaya dahil edilmemiştir. Sağsa kendisinin, ölü ise alınacak veraset belgesine göre davaya dahil edilme gereğinden zuhul olunması; nedeniyle temyiz itirazlarının kabulüne karar verilmiştir.
(743 S. K. m. 628)

Dava: Mahalli (Samsun 1 Sulh Hukuk) mahkemesinden verilmiş bulunan izale-i şuyu davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava 8 parça taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi isteminden ibarettir. Mahkeme satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermiş, hükmü davalılardan (M.Ş.) temyiz etmiştir.

1 - Ortaklığın giderilmesi istenilen 486 parsel sayılı taşınmaz 8.1.1976 tarihinde satış yoluyla (A.) oğlu (M.Ş.) tarafından iktisap edilmiştir. Ancak dosya içinde mevcut veraset belgesinde (A.) oğlu (M.Ş.)'in 1970 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Adı geçen bu şahsın ölümünden sonra, taşınmazı nasıl satış yolu ile iktisap ettiğini, keza 489 parselin de ne şekilde iktisap edildiği araştırılmadan karar verilmesi,

2 - Ortaklığın giderilmesi istenen 269 parsel sayılı taşınmazda malik (A.Ş.)'in mirasçıları davaya dahil edilmişse de veraset belgesi dosyada mevcut olmadığından, tüm mirasçıların davaya dahil edilip edilmediği saptanamamıştır. (A.Ş.)'in veraset belgesi alınarak tüm mirasçıların davaya dahil edilip edilmediğinin araştırılmaması;

3 - 581 parsel sayılı taşınmazda (M.Ş) davaya dahil edilmemiştir. Sağsa kendisinin, ölü ise alınacak veraset belgesine göre davaya dahil edilme gereğinden zuhul olunması;

4 - Ölü malik (M.Ş.) miraçılarından (E.Ş.) davaya dahil edilmemiştir. Ancak (R.Ö.) isimli şahıs davalı olarak gösterilmişse de, muris (M.) ile irtibatı sağlanmamıştır. (E.) ile (R.)'nin aynı kişi olup olmadığının araştırılması gerekir. Şayet (R.) ile (E.Ş.) aynı kişi değilse, (E.Ş.)'in davaya dahil edilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA 17.1.1989 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları