Mesajı Okuyun
Old 04-08-2006, 20:06   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın Kayar,

Öncelikle yanıtınız için teşekkür ederim. Lahey Sözleşmesi esas itibarıyla, velayet hakkının korunmasını düzenlemiştir. Ancak 21 inci maddede ise, kişisel ilişki hususu düzenlenmiştir. Sayın Hakim Dr. İlknur Altuntaş’ın ‘Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Yönlerine Dair Lahey Sözleşmesi’ isimli kitabından yararlanarak aşağıdaki bilgilere ulaştım.

“Sözleşmenin 5 inci maddesinin (b) bendinde, şahsi ilişki kurma hakkının, sadece çocuğun sınırlı bir süre mutad meskeninden başka bir yere götürülmesi hakkını içerdiği belirtilmektedir. Bu açıklayıcı hüküm, çocuğun götürüleceği yeri hiçbir şekilde nitelemediğinden, Sözleşme anlamında şahsi ilişki kurma hakkı, aynı zamanda ulusal sınırlar ötesinde şahsi ilişki kurma hakkını da içerecektir. Velayet hakkına sahip olmayan tarafa şahsi ilişki kurma hakkının sağlanması ile çocuk kaçırma olaylarının azalacağı düşünülmüştür.”

“Sözleşme velayet hakkı ve şahsi ilişki kurma hakkının her ikisini de korumasına karşın, sözü edilen haklara aynı derecede koruma sağlamamaktadır. Çocuğun iadesi, sadece haksız götürülmeden dolayı velayet hakkının ihlal edilmesi halinde sözkonusu olmaktadır. Tersi bir durumda, yani şahsi ilişki kurma hakkının ihlalinde ise, Sözleşme sadece taraf devletlere ‘şahsi ilişki kurma hakkının barışçı bir şekilde kullanılmasını sağlama’ ve ‘mümkün olduğu ölçüde şahsi ilişki kurma hakkının önündeki engellerin kaldırılmasını sağlama’ konusunda yetki vermektedir.” A.g.e s-18-19

“Sözleşmenin 21 inci maddesinde, şahsi ilişki kurma hakkının tesisi veya korunmasına ilişkin bir talebin, taraf bir devletin merkezi makamına, çocuğun geri dönüşünü amaçlayan bir talep ile aynı şekilde yapılabileceği belirtilmektedir. Bu konuda, merkezi makamlar şahsi ilişki kurma hakkının rahatça kullanılması ve bu hakkın kullanılmasının tabi olabileceği tüm şartların yerine getirilmesi ve şahsi ilişki kurma hakkına karşı muhtemel engellerin olanaklar ölçüsünde kaldırılması hususunda 7 inci maddede yer alan işbirliği yükümlülükleri ile bağlıdır.” A.g.e. s-51

Yazar “şahsi ilişki kurma” konusunda sözleşmenin yurtdışında da eleştirildiğini, hatta sözleşmenin bu yönde değiştirilmesi gerektiğini de ifade etmektedir. Bence de değişiklik yapılmalıdır. Amaç çocuğun menfaati ve kaçırılmasını önlemek ise bu değişikliğin yapılması gerekmektedir. Velayet kendisinde olmayan eş, benim verdiğim örnekte olduğu gibi ne yapacaktır? Almanya’ya gitme olanağından yoksunsa bir daha çocuğunu göremeyecektir. Diğer yandan çocuk ise hem babasından hem de diğer kardeşinden uzakta yaşamaya zorlanacaktır.

Ben 21 inci maddenin işletilebileceğini düşünmekteyim. Ancak tereddüt ettiğim husus, çocuğun mutad meskeninin değiştirilmeye çalışıldığını nasıl ıspat edip, hakimi ikna edeceğimiz konusundadır. Çünkü velayet annedeyken hangi hakim bu hususta tedbir verecektir?

Bulduğum diğer bir yol ise, Almanya Başkonsolosluğu’na müracaat edip, vize verilmemesini sağlamaktır. En azından bu konularda onların daha hassas olduğunu düşünmekteyim. Sayın Gemici’nin yorumlarını beklerim.)) Bu arada ben de kendisini nokta atışıyla hedefi vurmasından ötürü(her zamanki gibi) tebrik ederim.

Saygılarımla