Mesajı Okuyun
Old 31-05-2009, 22:34   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Yıldız,

Anladığım kadarıyla hiçbir şekilde mal teslimi yapılmamış; dolayısıyla ödenen çek bedelini geri almak için de bu kısmı davanıza eklemeniz gerek tabii. Kalan çekler için Cengiz ve Saim Bey e katılmakla beraber İcra İflas Kanununun 72. maddesinden dolayı ihtiyati tedbir alabilmeniz için karşı tarafın her halükarda icra takibine geçme şartı olduğunu düşünürsek gerçekten işiniz zor. Cengiz Bey in de dediği gibi 3.kişilere ciro edilmesi (böyle durumlarda) kuvvetle muhtemel.
Ayrıca konuyla ilgisi bakımından; Türk Ticaret Kanununa göre "çekin iptali" ni (her ne kadar ilgili maddelerde ziyaı halinde ayırımı varsa da) isteme yetkisi keşideciye tanınmamış olmasına rağmen Yargıtay ın bir kararını da bilginize sunmakta fayda var.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 28.03.1989 Tarih, 1988/4969 E., 1989/1991 K.: "Davacı vekili; müvekkilinin, davalılardan satın alacağı 15 ton soğan tohumunun bedeli olan 3.900.000 TL`nın 900.000 TL`sını peşin ödediğini, bakiyesi için 1.000.000`er TL`lık 3 adet çek verdiğini, davalıların malı göndermediklerini, daha sonra savcılığa yaptıkları şikayet üzerine 4840 kg gönderdiklerini, davalıların edimlerini yerine getirmemeleri nedeniyle çeklerin karşılıksız kaldığını ileri sürerek 5.3.1985 tarihli 1.000.000`ar TL`lık üç adet çekin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevaplarında, davacıya toplam 2.874.340 TL`lık mal teslim ettiklerini, davacıdan 900.000 TL alındığını, bakiye 1.974.340 TL alacaklı olduklarını, çeklerin karşılıksız çıktığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, çeklerin iptalini gerektirir bir sebep bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacının temyizi üzerine Dairemizin 8.10.1985 gün ve 985/5070-5147 sayılı ilamı ile taraflar arasındaki alım-satım aktinin incelenmesi ve çeklerin karşılıksız kalıp kalmadığının saptanması gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece, davacının iddiasını ispat edemediği, dinlenilen davalı tanıklarının beyanlarına göre dava konusu soğan tohumlarının davacıya teslim edildiği, hatırlatmaya rağmen davacının yemin teklifinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1 - Bozmadan sonra davacı vekili 4.7.1986 tarihli dilekçesine ekli olarak davalı H.Ç.`a ait olduğunu belirttiği bir kartvizit ibraz etmiştir. Sözkonusu belgenin arkasında satım akti ve çeklerle ilgili bilgiler ve malın tesliminde bu kartın geri alınacağına dair yazı ve bir imza vardır. Mahkeme bu karta karşı diyeceklerini davalılara sormamıştır. Eğer kart davalı H. tarafından verilmiş ise o zaman çeklerin daha önce verildiği, malların sonradan teslim edileceğinin kararlaştırıldığı dolayısıyla teslim keyfiyetini davalının ispat etmesi gerektiği sonucuna varılacaktır. Her ne kadar davalı teslim hususunda tanıklar dinletmiş ise de, bu tanıkların beyanları ne miktar malın teslim edildiğini kanıtlamaya yeterli açıklıkta olmadıkları gibi tanık dinlenmesine davacı açıkca muvafakat etmiş değildir. ( HUMK.289 ) Bu durumda mahkemece, davacı tarafından ibraz edilen kartvizit ve arkasındaki yazılar ile imzanın kendisine ait olup olmadığı davalı H.`a sorularak ona ait olduğu anlaşıldığı takdirde davalı taraf malları teslim ettiğini yazılı deliller ile kanıtlamalıdır. Bu arada hüküm kurulurken, davacının dava dilekçesinde teslim aldığını kabul ettiği 4840 kg. malın, yine kabul ettiği kilogram fiyatına göre tutarının ne olduğu, peşin ödenen para da nazara alınarak çeklerden dolayı ne miktar borçlu olduğu belirlenmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2 - Kabul şekline göre; davalı, dava konusu toplam 3.000.000 TL`lık 3 adet çekleri aldığını ve davacıya peşin ödenen para karşılığından başka 1.974.340 TL`lık mal teslim ettiğini kabul ettiğine göre bakiye 1.025.660 TL yönünden karşılıksız kalan çeklerin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın tümünün reddi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) ve ( 2 ) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün, temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 28.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.