Mesajı Okuyun
Old 28-05-2009, 16:19   #3
Kadir COŞKUN

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

İhtiyati hacze itiraz etmenizin size pratik bir fayda sağlamayacağı düşüncesindeyim. Müvekkilinizin mali gücü iyiyse icra dosyasına parayı bloke edip menfi tespit davası açmanızı ve bu davada icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda tedbir talebinde bulunmanızı öneririm. Uygulamada mahkemeler %10-%15 teminatla tedbiren paranın alacaklıya ödenmemesine karar veriyor.

Açacağınız dava da aşağıda belirttiğim içtihadın size yardımcı olacağını umuyorum.

Kolay gelsin...

Saygılarımla...





T.C.
YARGITAY
19. Hukuk Dairesi

Esas : 2005/1729
Karar : 2005/11737
Tarih : 28.11.2005


KARAR METNİ :

YARGITAY İLAMI

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı sebeplerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


KARAR

Davacı vekili, müvekkilinin davalıya mutfak malzemeleri sattığını, alacağının ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının yaptığı işlere ait fatura bedellerinin çeklerle ve banka havalesiyle ödendiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan raporların birbiriyle uyumlu olduğu, taraf defterlerindeki 874.686.761.-TL.lık farkın 10.887 USD miktarındaki çek bedelleri arasındaki TL.karşılığının hesaplanmasından kaynaklandığı, Merkez Bankasından alınan cevaba göre de davalı defterlerindeki TL. karşılığının doğru bulunduğu, davacının 1.968.042.933.-TL. eksik fatura kestiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, takibin bu miktar üzerinden takipten itibaren %70 oranını aşmayacak biçimde reeskont faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine, davalıların %40 oranında inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Davalı, dava konusu faturalardan kaynaklanan borcu çeklerle ödediğini savunmuş, davacı ise çeklerle yapılan ödemelerin dava konusu faturalarda belirtilen alacakla ilgili olmadığını, başka bir ilişkiden doğan borca yönelik olduğunu iddia etmiştir. Çek bir ödeme vasıtası olup, kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesine yönelik olarak verildiğinin kabulü gerekir. Dava konusu faturaların tarihleri davalının çekle ödeme tarihlerinden önce olduğuna göre ödemelerin bu faturalara yönelik olduğu konusunda karine bulunduğunun kabulü gerekir. Bu halde davacının çekle ödemelerin dava konusu faturalara değil, başka bir ilişkiden doğan fatura bedellerine yönelik olduğu yolundaki iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerekir. Yazılı delil sunulamaması halinde ise davacı delileri arasında "vs delil" denmekle yemin deliline de dayanılmış olduğundan yemin teklif hakkı hatırlatılarak uyuşmazlığın çözümü yoluna gidilmelidir. Mahkemece bu yönler üzerinde durulup gerekli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarda açıklanan sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istem halinde iadesine, 28.11.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak : Corpus Arşiv