|
Bende dediklerinize kesinlikle katılıyorum.
konu ile ilgili Yargıtay Kararı umarım işinize yarar.
T.C. YARGITAY
11.Ceza Dairesi
Esas: 2006/6947
Karar: 2006/9037
Karar Tarihi: 13.11.2006
ÖZET: Şüphelinin, kira alacaklarının tahsili ve gayrimenkulün tahliyesi için müştekinin vekaletini üstlenip vekalet ücreti aldığı halde, tahsil için yaptığı takipler sonucu borçlu taraftan haricen aldığı paraları müştekiye ödemeyip uhdesinde tutma eyleminden dolayı son soruşturmanın açılmasına karar verilmiştir. Ancak alacağın tamamının tahsil edilmemesine rağmen, müvekkilinin haberi olmadan ibraname düzenleyerek, söz konusu icra takiplerinden vazgeçmiştir. Bu durumda görevi kötüye kullanmak suçu yönünden de mevcut delillerin takdir ve değerlendirilmesinin son soruşturma aşamasında davayı görecek olan mahkemesine ait olduğu gözetilmelidir.
(1136 S. K. m. 59)
Hizmet sebebiyle güveni kötüye kullanmak suçundan şüpheli, ……… hakkında 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 59. maddesi uyarınca İzmir Ağır Ceza Mahkemesinde son soruşturmanın açılmasına dair Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.03.2006 tarihli ve 2005/785 müteferrik sayılı kararını müteakip, adı geçen hakkında ayrıca avukatlık görevini kötüye kullanmak suçu yönünden de iddianame düzenlenmesine rağmen bu konuda herhangi bir karar verilmediği belirtilerek Cumhuriyet Başsavcılığınca, ek karar verilmesinin talep edilmesi üzerine, şüpheli hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan dolayı son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair aynı mahkemenin 04.04.2006 tarihli ve 2005/785 müteferrik sayılı kararının dosya kapsamına göre şüphelinin, kira alacaklarının tahsili ve gayrimenkulün tahliyesi için müştekinin vekaletini üstlenip, 200.000.000 Türk lirası da vekalet ücreti aldığı halde, İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2003/7712 ve 2003/7713 sayılı dosyaları üzerinden toplam 4.574.606.981 Türk lirasının tahsili için yaptığı takipler sonucu borçlu taraftan haricen aldığı paraları müştekiye ödemeyip uhdesinde tutmak şeklindeki eyleminden dolayı son soruşturmanın açılmasına karar verildiği halde, alacağın tamamının tahsil edilmemesine rağmen, müvekkilinin haberi olmadan 19.11.2003 tarihli ibranameyi düzenleyerek, söz konusu icra takiplerinden vazgeçmesi sebebiyle, görevi kötüye kullanmak suçu yönünden de mevcut delillerin takdir ve değerlendirilmesinin son soruşturma aşamasında davayı görecek olan mahkemesine ait olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 02.10.2006 gün ve 44678 sayılı yazılı emirlerine atfen Yargıtay C. Başsavcılığının 18.10.2006 gün ve YE.2006242091 sayılı ihbarnamesiyle daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla incelenip gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre, yasa yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde bulunduğundan Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 4.4.2006 gün ve 2005/785 müt. Sayılı kararının CMK. nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, gereğinin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın Yargıtay C. Başsavcılığına iadesine 13.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
|