Mesajı Okuyun
Old 18-05-2009, 23:05   #2
Gemici

 
Varsayılan

Benim düşünceme göre, çocuğun Alman vatandaşı mı yoksa Türk vatandaşı mı olduğu, fazla bir rol oynamaz olayda. Önemli olan anneannenin veya dedenin çocuğun velayetini veya ikamet tayin hakkını alabilmeleri.

Şimdiye kadar aksine bir mahkeme kararı alınmadı ise eğer, velayet hakkı halen cezaevinde olan babada dır. Cezaevinde olan baba bu hakkı kullanmaktan fiilen yoksun olduğu için çocuğun ikametini tayin etme hakkı büyük bir ihtimalle gençlik dairesine(Jugendamt) verilmiştir.

İzlenebilecek tek yol annaanne ve dedenin velayet hakkının kendilerine verilmesi için dava açmalarıdır. Babanın velayet hakkını vermemek konusundaki çabalarının bu konuda büyük bir engel olabileceğini zannetmiyorum. Mahkemeler çocuğun annesini öldüren babaya verilecek velayet hakkının çocuğun menfaatine olmadığı yönünde karar veriyor.

Babanın itirazları fazla engel olmasa bile gençlik dairesinin zorluk çıkarabileceği düşüncesindeyim. Bu konuda lehte veya aleyhte fikir bildirecek olan sadece gençlik dairesi değil elbette. Mahkeme çocuğun menfaatinin korunması için ayrıca biir kayyım tayin eder. Çocuğun velayetinin kime verileceği konusunda son söz mahkemededir gerçi, ama buna rağmen kayyımın ve gençlik dairesinin düşünceleri önemlidir.

Gençlik dairesi ve kayyım mahkemeye tavsiyelerini bildirirken, çocukla anneanne ve dede arasındaki ilişkiyi, örneğin çocuk bu kişileri tanıyor mu, onlarla şimdiye kadar ilişkisi oldu mu, çocuk ve anneanne ve dede lisan bakımından anlaşabilecekler mi, çocuk anneanne ve dedenin yanında kalmak istiyor mu konularını göz önünde bulundurmak durumundadırlar.

Yapılacak ilk iş velayet hakkı için dava açmak olacak.

Saygılarımla