Mesajı Okuyun
Old 18-05-2009, 08:16   #15
halit pamuk

 
Varsayılan

Şubat ayı geçmiş ama ben yeni tarihli şöyle bir içtihata rastladım.



Yargıtay 13. Hukuk Dairesi
Esas : 2002/4863
Karar : 2002/6605

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı sebeplerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, davalıya evinin ince işlerini yaptırması için para gönderdiğini, yapılan işlerin bedelinden 15.507 DM'nın davalı elinde kalmasına rağmen iade etmediğini belirterek 4.652.000.000 TL.nın kanuni faizi ile davalıdan alınmasını istemiştir.
Davalı Alaşehir Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunup esasa ait olarak da davacıya arkadaşı olduğu için yardımcı olmak amacıyla işçilerinin paralarını ödediğini bildirmiş, yetkisizlik kararından sonra İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinde ise zaman aşımı itirazında bulunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
HUMK 195. maddesi davalının ilk itirazları ile birlikte esas dava hakkında cevabını ve karşı delillerini dava dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren 10 tarih içerisinde mahkemeye bildirmek zorunda olduğunu hükme bağlamıştır. Davacı tarafından Alaşehir Asliye Hukuk Mahkemesine açılan dava üzerine davacının dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş ve davalı süresinde yetki itirazında bulunmuş olup, zaman aşımı savunmasını ileri sürmemiştir. Yerel mahkeme davalının yetki itirazını kabul ederek dosyayı yetkili İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine göndermiştir. Dava dilekçesi kendisine tebliğ edilen davalının yetki itirazı ile sair itirazlarını bildirmesi HUMK 195. mad. gereğidir. Zaman aşımı itirazının ilk itirazlardan olmadığı ancak esasa cevap süresi içerisinde yapılmaması halinde davacının savunmanın genişletilmesi defini ileri sürebileceği de Yargıtay'ın öteden beri kararlılık kazanan inançları ile belirgindir. Somut olayda davalı Alaşehir Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada zaman aşımı definde bulunmamıştır. İzmir Asliye Hukuk Mahkemesinde ise kendisine dava dilekçesinin tebliğ edilmediğine yönelik savunması üzerine tebliğ edilen dilekçeden sonra zamanışımı definde bulunmuş, buna karşı davacı savunmanın genişletilmesi itirazında bulunmuştur. Bu sebeple davanın zamanaşımından reddi usul ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir. Mahkemece işin esasının tetkiki gerekir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan sebeplerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istem halinde iadesine, 4.6.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

(Corpus içtihat programından alınmıştır.)