Mesajı Okuyun
Old 28-07-2006, 18:19   #6
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Akgül

Türkiye Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Veçhelerine Dair Lahey Sözleşmesine Taraftır.

(3 Kasım l999 tarih ve 446l sayılı Kanunla uygun bulunmuş ve 29 Aralık l999 tarih ve 99/l3909 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanarak l5 Şubat 2000 tarih ve 23965 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.)

Almanya da sözleşmeye taraftır.


Sözleşmenin uygulanmasında merkezi makam olarak T.C Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Müdürlüğü tayin edilmiştir.

Duyumlarıma göre oldukça hızlı hareket edilmektedir.

Kolaylıklar diliyorum
Saygılar


(T.C. ADALET BAKANLIĞI/Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü/Sayı : B.03.0.UİG.0.00.00.06/010.06.02/3 --/01/01/2006 Konu: Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukukî / Veçhelerine Dair Lahey SözleşmesininUygulanması.GENELGE No:65

Sözleşmenin uygulanması için yayınlanan genelgeye göre

(1) Sözleşme, çocuğun, velâyet hakkı ihlâl edilerek bir ülkeden diğer bir ülkeye götürülmesi veya alıkonulmasının zararlı etkilerinden uluslararası alanda korunması amacına yönelik olduğundan, çocuğun derhal mutat meskeninin bulunduğu ülkeye geri dönmesini ve şahsî ilişki kurma hakkına riayet edilmesini sağlamak üzere hazırlanmıştır.

(2) Sözleşmenin uygulanmasında, bir çocuğun yerinin değiştirilmesinin veya alıkonulmasının haksız olarak nitelendirilebilmesi için:

a) Çocuğun yerinin değiştirilmesi veya alıkonulması, bu fiillerin gerçekleşmesinden hemen önce mutat meskeninin bulunduğu devletin hukuku uyarınca, bir kişiye veya bir kuruma tek başına veya birlikte kullanılmak üzere tevdi edilmiş bulunan velâyet hakkının ihlâl edilmesi suretiyle meydana gelmiş olması,

b) İhlâl edilmiş bulunan velâyet hakkının yer değiştirme veya alıkoyma vak'asının gerçekleştiği sırada fiîlen kullanılmakta veya bu vak'a gerçekleşmemiş olsaydı, kullanılacak olması gerekmektedir (m. 3).

(11) Sözleşmenin 23'üncü maddesi uyarınca, işbu Sözleşmenin uygulanması ile ilgili belgeler resmî onay veya benzeri her türlü formaliteden muaftır.

Talep:

a) Başvuruda bulunanın, çocuğun ve çocuğu götürdüğü veya alıkoyduğu ileri sürülen kişinin kimliğine ilişkin bilgileri,

b) Çocuğun doğum tarihini,

c) Çocuğun iadesi talebinde dayanılan gerekçeleri,

d) Çocuğun bulunduğu yere ve yanında kaldığı kişiye ilişkin elde edilebilen bilgileri,

ihtiva etmelidir.

(4) Başvuruda, çocuğun doğum tarihinin özellikle belirtilmiş olması gerekmektedir. Bunun sebebi, Sözleşmenin uygulama alanının, kaçırılmış bulunan çocuğun yaşına göre belirlenecek olmasıdır. Sözleşme hükümleri, sadece 16 yaşına girmemiş çocuklar için uygulanacaktır.

(4) Talep formunun iki örnek olarak mekanik araçlarla düzenlenmesi gerekmektedir. Bu formun noter veya herhangi bir merci tarafından onaylanmasına gerek bulunmamaktadır. Sadece başvuru sahibinin, beyanını yer ve tarih belirterek imzası ile teyit etmesi yeterlidir. Başvurunun herhangi bir usulî şekle uygun olarak yapılması gerekliliği bulunmamakta ise de, uygulamada kolaylık sağlamak üzere Genelgemiz ekinde yer alan İngilizce veya Fransızca çevirisi ile birlikte düzenlenmesi uygun olacaktır.

Talebe eklenecek belgeler:

(6) Başvuruya, iade talebine dayanak teşkil eden mahkeme kararının veya taraflar arasındaki anlaşmanın aslına uygunluğu onaylanmış iki örneği eklenecektir.

(7) Ayrıca, başvuruya uyuşmazlığa uygulanacak Türk hukuk mevzuatı hakkında bilgi veren bir belge veya beyan ile birlikte, uyuşmazlığı çözmeye elverişli başka belgeler eklenebilecektir. Bu nedenle çocuğun ve çocuğu kaçıran kişinin normal ebatta ve mümkünse son halini gösteren birer fotoğrafının eklenmesi yararlı olacaktır.

(8) Başvuru ve ekli belgelere başvuruda bulunulan merkezî makamın bulunduğu ülkenin resmî dilinde yapılmış olan tercümesi eklenecektir. Ancak başvuruda bulunulan merkezî makamın bulunduğu ülke diline tercümesi zor olacaksa, İngilizce veya Fransızca dillerinde düzenlenmiş bir çevirisi eklenecektir.

(9) Sözleşmenin 28'inci maddesi uyarınca, talepte bulunulan Devlet merkezî makamının gerek görmesi halinde, iade başvurusunda bulunan kimseden kendi adına hareket etme veya adına hareket etmekle yetkilendiren bir temsilci tayin etme yetkisi veren yazılı bir yetki belgesi istenebilecektir.

(10) Belgelerin düzenlenmesi ve tercümesi için notere başvurma zorunluluğu yoktur. Ancak tercümenin hukuk terminolojisini bilen bir tercüman tarafından yapılması sağlanmalıdır.

B) Aracı kurum olarak;

(11) Çocuk, Türkiye'de bulunuyorsa, Sözleşmenin uygulanmasında yabancı Devlet merkezî makamından alınacak çocuğun iadesine ilişkin talep ve Sözleşmenin öngördüğü diğer belgeler, Bakanlığımızca incelenerek, Sözleşmeye uygunluğu tespit edildikten sonra, gereği yapılmak üzere çocuğun bulunduğu bildirilen yer Cumhuriyet başsavcılığına gönderilecektir.

(12) Çocuğun bulunduğu yer belirlendikten sonra, Cumhuriyet başsavcılıklarınca öncelikle, kaçıran kişinin rızası ile çocuğun teslimi veya taraflar arasında dostane bir çözümün sağlanması için girişimlerde bulunması gerekmektedir. Cumhuriyet savcısı hal ve şartlara göre gerektiğinde ilgili kişi ve kurumların yardımını alabilir. Sözleşmenin uygulanmasında, çocuğun rıza ile teslimi öncelikli olarak tercih edilmektedir.

(13) Bu sebeple, Cumhuriyet başsavcılığınca çocuğu kaçıran kişinin bizzat beyanına başvurulması ve Sözleşmede öngörülen zorlayıcı tedbirler hatırlatılarak, rıza ile teslimin telkin edilmesi veya uzlaşma yolu ile bir çözüm bulunmasına çalışılması uygun olacaktır.

(14) Çocuğun, rıza ile tesliminin kabul edilmesi halinde keyfiyetin, çocuğun teslim alınmasını teminen talepte bulunan Devlet merkezî makamını haberdar etmek üzere derhal Bakanlığımıza bildirilmesi gerekmektedir.

(15) Kaçıran kişinin rızası ile çocuğun teslimi veya taraflar arasında uzlaşma ile dostane bir çözümün bulunması mümkün değilse, çocuğun iade edilip edilmeyeceğine ilişkin bir karar verilmek üzere talep ve ekli belgeler, yetkili hukuk mahkemesine tevdi edilecektir.

(18) Mahkemece çocuğun iadesi konusunda verilen kararın kesinleşmesinden sonra gerekirse, İcra ve İflâs Kanununun çocuk teslimine dair ilâmların icrası hakkındaki hükümlerine göre cebrî icra yoluna başvurularak çocuğun başvuruda bulunana iadesi sağlanacaktır.

(20) Şu kadar ki; çocuğun iadesi başvurusunda bulunanın Türkiye'de olmaması veya bir avukat tarafından temsil edilmemesi durumu dikkate alınarak, gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi için, cebrî icra yoluna başvurmadan önce Bakanlığımızın onayı alınmalıdır.

(22) Sözleşmenin uygulanmasında Taraf Devletler, haksız olarak yeri değiştirilen veya alıkonulan çocuğun süratli ve güvenlik içinde iadesini sağlamakla yükümlüdür. Bu sebeple Cumhuriyet başsavcılıkları çocuğun iadesi talebiyle ilgili işlemleri en seri şekilde yerine getirmelidir.

(3) Çocuğun yerinin değiştirilmesinin veya alıkonulmasının haksız olup olmadığını tayin etme durumunda olan mahkeme, yabancı hukukun veya kararın dikkate alınmasının gerektiği başka durumların aksine, herhangi bir özel usulî işleme tâbi tutmadan, çocuğun mutat meskeni makamlarınca verilmiş belgeleri doğrudan dikkate alabilir (m.14). Örneğin, Türk hukukuna göre yabancı mahkeme kararlarının kesin delil olarak kabul edilebilmesi için öncelikle yetkili mahkemece tanıma kararı verilmesi gerekmektedir. Oysa bu Sözleşme uyarınca mahkeme, çocuğun iadesi talebini değerlendirirken yabancı kararı doğrudan dikkate alabilecektir.

(10) Sözleşmenin uygulanmasında, çocuğun iadesine ilişkin başvuru ve ekindeki belgeler ile bir merkezî makam tarafından sağlanan tüm bilgi ve belgeler ister merkezî makama, ister doğrudan adlî makamlara yöneltilmiş bulunsun, anılan makamlarca kabul edilecektir (m. 30).

(11) Sözleşme uyarınca, haksız olarak bir Âkit Devlet ülkesinden diğerine götürülen veya alıkonulan çocuğun, iade edilmesi için önceden yabancı makamlardan alınmış velâyete veya şahsî ilişki kurma hakkına dair bir kararın bulunması gerekmediği gibi, böyle bir kararın mevcut olması durumunda bunun tanınması veya tenfiz edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.
Talep formu için:
http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/26768.html