|
|
|
|
Her ne kadar Yargıtay'ın "Feragat tarihi itibariyle tedbir nafakası sona erer" şeklinde bir kararı var ise de; tedbir nafakasının hukuki niteliğinin "İhtiyati tedbir" kapsamında olması ve Hakimin tedbir kararlarını, kararın kesinleşmesine kadar da uzatabileceğine ilişkin durum gözetildiğinde ve en önemlisi tedbir nafakasının veriliş amacı nazara alındığında; ben karar kesinleşmeden tedbir nafakasının kalkmaması gerektiğini düşünüyorum.
|
|
 |
|
 |
|
----
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Ve bir Yargıtay kararı, (bu kararda "feragat" söz konusu değildir):
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1995/7299
K. 1995/7306
T. 22.5.1995
• TEDBİR NAFAKASININ SONA ERMESİ
• TAKİBİN İPTALİ ( Tedbir nafakası )
743/m.137
ÖZET : Boşanma davası sırasında takdir edilen tedbir nafakası, kararın kesinleşmesi ile sona erer. Boşanma kararının kesinleştiği tarihten sonrası için istenilen nafaka hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekir.
DAVA VE KARAR : Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 26.4.1995 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ KARARI :
Zeytinburnu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10.12.1993 tarih, 492/765 sayılı ilamı ile boşanma davasının reddine, 14.7.1993 tarihinden itibaren davalı için aylık 1.500.000 lira, müşterek çocukları Yusuf için ayda 1.500.000 lira tedbir nafakasının davacıdan tahsiline karar verilmiş; karar, 14.6.1994 tarihinde kesinleşmiştir. Alacaklı bu ilama dayalı olarak 14.7.1993 tarihinden itibaren takip tarihine kadar işlemiş 48.000.000 lira nafaka alacağının faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Boşanma davası sırasında takdir edilen tedbir nafakası kararın kesinleşmesi ile sona erer. Mercice şikayetin kabulü ile kararın kesinleştiği tarihten sonrası için istenilen nafaka hakkındaki takibin iptaline karar verilmek gerekirken alacağın tamamını kapsar şekilde takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi. |
|
 |
|
 |
|
Yukarıda verilen yargıtay kararı genel kurala ilişkin. Soruya konu olayda ise istisnai bir durum var. Dolayısıyla yukarıda verilen yargıtay kararının soruya konu olayla bir alakası yok. Kaldıki ilk mesajımda "
Kural olarak tedbir nafakasına boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren hükmedilir ve tedbir nafakası boşanma yada ret hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam eder." diyerek ana kuralı belirtmiş idim.
Ayrıca Yargıtay'ın "feragat tarihi itibariyle tedbir nafakası vermekte olan eşin sorumluluğunun ortadan kalktığına" ilişkin görüşüne bende katılıyorum. Tabi siz "ben katılmıyorum" derseniz ona söyleyeceğim birşey yok..