Mesajı Okuyun
Old 26-07-2006, 23:48   #3
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Silinen mesajınızı mailimden okudum. Alınganlığınızda haklısınız. Bu konudaki görüşüm bir yana. Bence mesele şu Askerik Anayasadan kaynaklanan bir hak ve ödev. Yani kamusal bir zorunluluk. Bu kamusal zorunluluğun ifası nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini kabul görmez. Çünkü bu yol açılırsa KAOS olur. Ayrıca aynı durumdaki her erkek Türk Vatandaşı hayatını askerliğe göre planlar. Bu şahıs hakkında önceden verilmiş bir askerliğe elverişsizdir. Raporu var mı? Bu rapor değiştirilerek mi askere alınmış? Hakikaten ayan beyan rahatsız olan biri bir takım görevlilerin (DR.) işgüzarlığı ile askere alınmış ise ve durumu gerçekten vahim olduğu halde siyasi veya sair sebeplerle burnunu sürtelim mantığı ile askere alınmış ise belki uzun ve dikenli yollardan geçilerek tazminat elde etme şansı olabilir. Ancak bir de nişanlısından ayrılmasının sebebi de çürük raporu imiş. Bu iki durum çelişkili değil mi? Askerlik bitse idi ve bu rapor verilmese idi. Nişanlısından ayrılmayacaktı. Çürük olduğu baştan kabul edilseydi askerlik yapmayacaktı. Bu iki talep zaten çelişkili. Ayrıca benim bildiğim. Çürüğe ayırma sebebi olan hastalıkların bir listesi var ve konulan teşhise göre hastalığın bu kapsamda olup olmadığı bir kurul tarafından değerlendiriliyor. Ancak askerliğini yapmış biri olarak herkesin her istediği anda sevk alarak doktora gidebildiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Kişinin askerliği süresince bu durumu gizlemek adına hiç sevk almadığı savunması da (eğer böyle ise) idarece savunma olarak karşınıza getirilebilir. Olayın boş kalan kısımlarını hayalgücümle doldurdum. Çünkü sorunuzda yeterli açıklık yok. Ne kadarını tutturdum. Ne kadarını tutturamadım artık onu siz söyleyin.