Mesajı Okuyun
Old 08-05-2009, 23:37   #2
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Yahya DERYAL, Kooperatif Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki Sorumluluğu, Ankara 1991, s.46-48:
Kooperatif yönetim kurulu kararlarının iptali konusunda ne TTK ne KoopK.nda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Anonim ortaklıklar açısından konuya eğilen yazarların büyük çoğunluğu, yönetim kurulu kararlarının iptal edilemeyeceği yönünde birleşmektedirler (HİRŞ, ARSLANLI, İMREGÜN, DOMANİÇ, ÇAMOĞLU, MOROĞLU, TEKİL, ANSAY).
Bu karşılık azınlıkta kalan yazarlar (TEKİNALP, TEKİL, ÇAMOĞLU), böyle bir imkanın TTK sisteminde mevcut olmadığını kabul etmekle birlikte tanınmasının menfaatler dengesi açısından yararlı olacağını savunurlar.
Yargıtay ise, istikrarlı olmamakla birlikte yönetim kurulu kararlarının iptali konusunda olumsuz görüşü benimsemektedir.
Kooperatifler Kanununda yönetim kurulu kararlarının iptaline ilişkin bir hüküm bulunmadığından, KoopK.m.98 yollaması gereği, anonim ortaklık açısından varılan bu sonucun kooperatiflere de uygulanması mümkündür.
Bununla birlikte KoopK.m.16’da yönetim kurulu kararlarının iptali sonucunu doğuracak bir “itiraz davası” hakkı tanınmıştır. Bilindiği 16. madde, ortakların kooperatiften çıkarılmasın konusunda iki alternatif hal öngörmektedir. Birincisi, yönetim kurulunun teklifi ve genel kurul kararı ile; diğeri, genel kurula baş vurma hakkı saklı kalmak üzere yönetim kurulu kararı ile ortaklıktan çıkarılma ile gerçekleşebilir (KoopK.m.16/II).
“... Karar yönetim kurulunca verilmiş ise, ortak üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir...Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.” (KoopK.m.16/IV).
“Üç aylık süre içinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir.” (KoopK.m.16/V).
Görülüyor ki KoopK.m.16 ile çıkarılmaya ilişkin yönetim kurulu kararları aleyhine “iptal davası zımnında itiraz davası” açma hakkı tanınmaktadır. Bu istisnai hüküm dışında kanun koyucunun sessiz kalması, tüm yönetim kurulları aleyhine iptal davası açabilmek hakkından açık olarak söz etmemesi karşısında kooperatif yönetim kurulu kararları açısından da iptal davası imkanının bulunmadığı sonucuna varabiliriz.
HGK, 20.02.1980, 1978/11-1077/1350: “Kooperatifin en yetkili organı genel kuruldur. Diğer organların işlemleri hakkında karar vermeye tam yetkilidir. Yönetim kurulu kararları dolayısıyla bu kurulu baş vurabilir. Kanunda öngörülen haller (KoopK.m.16) dışında, yönetim kurulu kararları dolayısıyla doğrudan doğruya mahkemeye başvurma olanağı yoktur“. Aynı yönde: 11. HD., 02.03.1984, 799/1158
Kanımızca, iptal kabil yönetim kurulu kararları aleyhine iptal davası açma hakkı söz konusu olmadığı halde, butlan derecesinden sakat ve açıkça kanuna aykırı yönetim kurulu kararlarına karşı her ilgilinin tespit davası açılabilmesi mümkün olmalıdır.