Sayın Av.Ertan Uzunoğlu, Sayın hilallal;
Soruda benim dikkatimi çeken husular şunlar dı:
|
|
|
|
İşçilerine olur olmaz hakaret etmeye ve küfretmeye başlamış, bir kaç işçi bu sebeple işten ayrılmış, en sonunda müvekkilim de işvereniyle kavga ederek, hiçbir yazılı istifası olmadan işten ayrılmıştır.
|
|
 |
|
 |
|
|
|
|
|
Daha sonra müvekkil kendi açtığı lokantayı işletmeye başlamıştır.
|
|
 |
|
 |
|
Diğer işçilere hakaret edildiği yazılmış ama meslektaşımızın müvekkili işçiye küfrettiği/hakaret ettiği belirtilmemiştir. Bu işçi kısa bir süre sonra da kendi işyerini açmış olan (yani önceden bu yönde bir planın olması muhtemel) işçidir.
Bu sebeple olayın meydana geliş şeklini ayrıntılı olarak bilmeden yanıt vermenin güç olacağını düşünmekteyim.
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 1998/571 K. 1998/3406 T. 4.3.1998
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve izin parası ile bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Olayın tek görgü tanığı A.K.`nin samimi görülen anlatımlarına göre başlangıçta davacı ile işyerinde çalışan H.T. arasında telefon görüşmesi esnasında bir tartışma çıktığı, daha sonra biraraya gelerek tartışmanın işyerinde devam ettiği bu tartışma sırasında H.T.`nin davacıya "lan" şeklinde hitapta bulunduğu bu sözün sarf edilmesinden sonra davacının sinirlenerek adı geçenin boğazına sarıldığı sinkaflı hakarette bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışı 1475 sayılı İş Kanunu`nun 17/II-ç bendindeki hali oluşturur ki, bu durum işverene aradaki sözleşmeyi feshetme hakkı verir. Böyle olunca davacı işçi ihbar ve kıdem tazminatlarına hak kazanamaz. Hakaretin karşılıklı olduğundan sözedilerek bu tazminatların hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 4.3.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
|
 |
|
 |
|