Mesajı Okuyun
Old 06-05-2009, 17:25   #5
hilallal

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 9

Esas No.
2000/7892
Karar No.
2000/11987
Tarihi
20.09.2000

1475-İŞ KANUNU (İK)/14/16


KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANMA
İŞÇİNİN BİLDİRİMSİZ FESİH HAKKI
İŞYERİ ORTAĞININ İŞYERİNDE ÇALIŞAN OĞLUNUN DAVACIYA KÜFÜR VE HAKARET ETMESİ
KÜFÜR VE HAKARET NEDENİYLE AKDİ FESHEDEN İŞÇİNİN KIDEM TAZMİNATI TALEBİ

ÖZET
İŞYERİ ORTAĞININ İŞYERİNDE ÇALIŞAN OĞLUNUN DAVACIYA KÜFÜR VE AĞIR HAKARETLERDE BULUNMASI DAVACININ HİZMET AKTİNİ HAKLI OLARAK SONA ERDİRMESİNE NEDEN OLMUŞTUR. BU DURUMDA DAVACININ KIDEM TAZMİNATI İSTEĞİNİN KABULÜ GEREKİR.

DAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, izin alacağı, fazla mesai, ikramiye ile hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir
2. Tüm tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde 28.9.1998 günü işyeri ortaklarından İsmail Alıcının işyerinde çalışan oğlunun davacıya küfür ve ağır hakaretlerde bulunduğu davacının bu nedenle hizmet aktinin 1475 sayılı yasanın 16/II maddesi uyarınca haklı olarak sona erdirildiği anlaşıldığından davacının kıdem tazminatı isteğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde red edilmesi hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.9.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 9

Esas No.
2006/14009
Karar No.
2006/32253
Tarihi
11.12.2006

1475-İŞ KANUNU (İK)/14


İŞVERENİN HAKARETİ ÜZERİNE İŞÇİNİN İŞİ TERK ETMESİ
TERKİN FESİH ANLAMINA GELMESİ
KIDEM TAZMİNATI

ÖZET
MAHKEMECE DİNLENEN DAVALI TANIKLARI İŞYERİ İKİNCİ MÜDÜRÜNÜN DAVACIYA HİTABEN “SEN HIRSIZSIN ÖDEMEYENE ŞEREFSİZ DERLER” ŞEKLİNDE HAKARET İÇEREN BEYANLARDA BULUNDUĞUNU AÇIK BİR ŞEKİLDE İFADE ETMİŞLERDİR. BU OLAYDAN SONRA DA DAVACI İŞE GELMEMİŞTİR. BU DURUMDA DAVACININ 5.11.2001'DE VİZİTE KAĞIDI ALARAK İLGİLİ HASTANEYE GİTMEMİŞ OLMASININ ÖNEMİ YOKTUR. ZİRA DAVACI HAKARET OLAYI NEDENİYLE HİZMET AKDİNİ HAKLI NEDENLE FESHETMİŞTİR. BU SEBEPLE DAVALI KARŞI DAVACININ KIDEM TAZMİNATI İSTEĞİNİN KABULÜ İLE DAVACININ VE KARŞI DAVALININ İHBAR TAZMİNATI İSTEĞİNİN REDDİ GEREKİRKEN YAZILI ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASI HATALI OLUP BOZMAYI GEREKTİRMİŞTİR.

DAVA: Davacı, ihbar tazminatının ödetilmesine, karşı davacı ise kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, asıl davayı kısmen hüküm altına almış, karşı davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü Davacı Bakanlık, davalının mazeretsiz işe gelmediğini iddia ederek ihbar tazminatı isteğinin hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı ise işyeri 2. müdürünün kendisine hakaret ettiğini bu nedenle haklı olarak hizmet akdini feshettiğini belirterek kıdem tazminatı isteğinin hüküm altına alınmasını istemiştir.
Mahkemece davacının ihbar tazminatı isteği hüküm altına alınmış davalının kıdem tazminatı isteği ise reddedilmiştir.
Mahkemece dinlenen davalı tanıkları işyeri ikinci müdürünün davacıya hitaben "sen hırsızsın ödemeyene şerefsiz derler" şeklinde hakaret içeren beyanlarda bulunduğunu açık bir şekilde ifade etmişlerdir.Bu olaydan sonra da davacı işe gelmemiştir.Bu durumda davacının 5.11.2001'de vizite kağıdı alarak ilgili hastaneye gitmemiş olmasının önemi yoktur.Zira davacı hakaret olayı nedeniyle hizmet akdini haklı nedenle feshetmiştir.Bu sebeple davalı karşı davacının kıdem tazminatı isteğinin kabulü ile davacının ve karşı davalının ihbar tazminatı isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,! 1.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.