|
|
|
|
Senedin bazı boş unsurlarının doldurulması hakkında yargıtay kararları da var. Senedi boş olarak veren borçlunun zımni rızasının olduğu varsayılıyor. Ben aklıma takılan soruyu üstadların görüşlerine sundum keşide tarihi ile vade tarihi arasında bir sınırlama varmı bir de tedavülden kalkmış bir para olaya dahil olursa nolur diye bu olayı örnek gösterek sordum.
Diğer yandan ben vadeyi geçmişe çekerek borçlunun faiz sebebiyle yükünü artırmayı önermedim aksine vadeyi ileri tarihe çekerek faizin büyük bir kısmından kurtaracak bir öneri sundum. Fark ne olacak? Temel ilişkiye dayalı tahsil veya sebepsiz iktisap davası açılsa alacağın tahsiline engel bir durum varmıdır? Borçlu yaklaşık 8-9 sene davanın bitimi ödeme aşamasında belki 11- 12 yıllık faiziyle birlikte ödeyecektir. Alacaklının bir kısım faizden vazgeçerek üç yıllık vadeye uygun doldurup kambiyo takibiyle alacağına hızlı kavuşmasının (Borçlunun da yararına değilmidir?)Etik açıdan ne gibi bir mahsuru vardır? Bunu öneren bir avukatın meslek ahlakına uygun davranmadığı şeklinde itham edilmesi etikmidir?
|
|
 |
|
 |
|
Sayın myılmaz'ın uyarısına aynen katılıyorum. Duyarlılığı için kendisine teşekkür ederim.
Sayın Oğuz, mesajınıza cevap yazılmamış olsaydı ve ben görseydim zaten silecektim. THS'de "hukuku dolanmanın" yolları öğretilmemektedir.