Mesajı Okuyun
Old 13-04-2009, 07:52   #66
Armağan Konyalı

 
Varsayılan Yerinden Yerel Yorum Yolluyorum

Alıntı:
Yazan Av.Barış
Soruşturmayı başlatan ve İzmirde önemli soruşturmaları yürüten savcının yerinin değiştirilerek mahkeme savcısı olarak atandığı haberini okudum.
YORUM YOK...
Daha doğrusu söyleyecek yorum bulamıyorum.
Bu konuda benim de yorum yapacak bilgim yok. Ancak yerel bir gazetenin İzmirli bir yazarının yorumunu bilgi için aktarıyorum. Saygılarımla

Kaynak: http://www.gazeteyenigun.com.tr/icerik.asp?page=koseyazilari&yazarID=124&yaziID=12 191


Süpermen

Hukukçulara ilk şu gerçek öğretilir; İyi yasalar, kötü uygulayıcıların elinde kötü ve haksız sonuç verirken, kötü yasalar, iyi uygulayıcıların elinde iyi ve hakkaniyetli sonuç verebilir.


Türk hukuk camiası içinde kentimiz İzmir ayrıcalıklı bir yere sahip olmuştur. İzmir’de görev yapan yargıç ve savcılar ile avukatlar genel ortalamanın üzerinde hakkaniyeti tesis eden hukukçulardan oluşmuştur. İzmir yargıç ve savcılığına atanmak, meslekte ilerlemenin ve başarının bir teyidi olmuştur daima yargıç ve savcılarımız için.


İzmir adliyesi de bu anlamda saygın bir üne haklı olarak kavuşmuştur. İzmir Barosu da aynı saygınlığa sahip olabilmiştir. Tüm bu ölçütlerde İzmirlilerin hukuka olan güven ve saygısının temel etken olduğu da bir gerçekliktir. Aslında her konuda olduğu gibi İzmirimizi en iyi İzmirliler anlar.


İzmir’e gelen kişi komplekslerden arınmış, uygarlığa açık biri ise hemen İzmirlilik kriterlerini benimser ve bizden biri olur. Fakat bazen kafasındaki örümcek ağları, ön yargıları kişinin İzmir’i anlamasına engel olur. O zaman İzmir’e ve İzmirlilere karşı kıskançlık ve aşamadıkları kompleksler ile düşmanlık beslerler.


Bu anlattıklarımı hukuk fakültesinde okurken o kadar çok yaşadım ve gördüm ki bu konuda rahatlıkla iddialı cümleler kurabiliyorum. Anadolu’nun çeşitli illerinden gelen çocukların İzmir kent hayatının, kişi yaşam tarzına saygılı duruşunu geldikleri muhafazakâr ve baskıcı kent hayatı ile bağdaştıramadıkları zamanlarda İzmir’e "Gavur" benzetmesi yaptıklarını işte bu benzetmeyi yapan zihniyetin aslında koca Osmanlı İmparatorluğu’nu dağıtan ve Türkiye Cumhuriyeti’ni geri kalmışlıktan bir türlü sıyırtamayan zihniyetin sosyal yansıması olduğunu hep düşündüm.


İzmir Cumhuriyet Başsavcısı haklı bir açıklama yapıyor. İzmir adliyesinde yasaların verdiği sınırlar içinde görev yapan 117 savcı olduğunu hatırlatıyor. Gerçekten de yine bilindik bir kuraldır "Yargıç ve savcılar kararları ile konuşurlar".


Anayasa gereği kişinin suçu sabit olana kadar suçsuzluğu esastır. Hukukçular herkesten önce Yasalara ve Anayasaya saygılı olacaklardır. Özel yetkili Cumhuriyet Savcılığı görevini yapan altı değerli savcının görevleri arasında yapılan değişiklik gazetemizin değerli yazarı Serdar Öztürk’ün tam isabetli yorumları çerçevesinde yapılan bir teamül uygulaması olduğunu düşünüyorum.


Bu anlamda "ben yoksam çeteler ile mücadele olmaz", "iki bin kişiyi daha gözaltına alacaktım", "benim attığım taş 100 metre başkasının ki 25 metre gider" gibi sözlerin bir savcı tarafından medyaya demeç olarak verilmesine hayret ettiğimi söylemeliyim. En azından diğer meslektaşlarına karşı bir saygısızlık olarak değerlendirmekteyim bu talihsiz sözleri. Türkiye’nin bilindik bir hastalığıdır meseleleri çözmek için her şeyi yapabilen, her şeyden anlayan Süpermenler aramak. Özelikle maalesef medya topluma böyle portreler gösterme konusunda istekli oluyor. Oysa ülkemizin hiçbir meselesi Süpermenler ile çözülemez; sadece görev bilincine sahip, hukuka saygılı yetkin, donanımlı kişilerin işbaşında olması ile çözüm üretilir. Unutmayın Süpermen sadece bir çizgi roman karakteridir.