Mesajı Okuyun
Old 07-04-2009, 09:36   #3
radikal

 
Varsayılan

Serbest Meslek Makbuzu tanzimine ilişkin icra dairesinin yazısı üzerine Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Yönetimi Daire Başkanlığının cevabi yazısıdır.

T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir Dairesi Başkanlığı
Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı

SAYI :B.07.1.GİB.0.03.43/4365-197 09.04.2008


Ücretli olarak bir işverene tabi (banka, kurum vb) tabi olan avukatların icra dairelerinden çalıştıkları işveren adına tahsil ettikleri vekalet ücretinin ödenmesinde serbest meslek makbuzu düzenlenip düzenlenmeyeceği, icra dairelerince ödenen vekalet ücretinin borçlunun şirket olması halinde düzenlenecek serbest meslek makbuzunda KDV ve Stopaj uygulanıp uygulanamayacağı hususlarında tereddüde düşüldüğü belirtilerek Başkanlığımız görüşünün istenildiği anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere, 193 sayılı GVK’nun 65. maddesinde “her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest Meslek faaliyeti sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye ve ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.” Hükmü yer almıştır.

Avukatlık Kanunun 164 ile 166’ncı maddelerinde, avukatlık ücreti tanımlanmakta ve kaynakları itibariyle, sözleşmeye bağlı olarak iş sahibinden sağlanan vekalet ücreti ile dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olmak üzere iki ayrı vekalet ücretinden söz edilmektedir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunun 4667 sayılı Kanunla değişik 164’üncü maddesinin son fıkrasında “.. Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.” denilmektedir.
Dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı/alacaklı taraf avukatına ödenen vekalet ücreti,
a-)Mahkeme veya icra veznesinin düzenlediği makbuz imzalanarak nakden,
b-)Bizzat karşı/borçlu tarafın, mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekalet ücretini elden (nakden) veya banka havalesi ile ödemesi,
c-) Mahkeme veya icra dairesinin, yargılama giderleri ile birlikte davayı kazanan müvekkile herhangi bir şekilde ödeme yapması ve müvekkilin de karşı/borçlu taraftan alınan vekalet ücretini avukata ödemesi, şekillerinde tahsil edilebilmektedir.

Gelir Vergisi Kanunun 94 üncü maddesinin 1. fıkrasında kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır.
Buna göre dava sonunda mahkeme ilamına göre veya icra takibi sonucu verilen kararla avukatlık tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenilecek vekalet ücretinin GVK’nun 65 ve 66. md’lerine göre serbest meslek erbabı olan avukatlara ödenmesi halinde, GVK’nun 94’üncü md’si ve 2006/11449 sayılı Bakanlar Kurulu kararı uyarınca sorumlularca %20 nispetinde gelir vergisi tevkifatına tabi tutulması gerekir.

Diğer taraftan, karşı taraf aleyhine hükmedilen vekalet ücretin ödemelerinin doğrudan avukatlara değil de icra müdürlüklerine yapıldığı durumda icra müdürlüklerine ödeme yapıldığı sırada ödemeyi yapan borçlu tarafından vekalet ücreti ödemesinden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Bununla birlikte serbest meslek faaliyeti yapmakla beraber, bu faaliyetini hizmet akdi çerçevesinde (işverene bağımlı olarak) yapanlar, serbest meslek makbuzu düzenlemeyeceklerdir. Ancak bu faaliyet, bir işverene bağlı olmaksızın kişisel sorumluluk atında kendi nam ve hesabına yapılıyorsa serbest meslek makbuzunun düzenlenmesi icap etmektedir.

Davayı kaybeden tarafın, mahkeme veya icra dairesinin tespit ettiği vekalet ücretini alacaklı tarafa doğrudan nakden ödemesi halinde, alacaklıyı temsil eden avukatın ücretli olmaması kaydıyla, ödeme yapan tarafın GVK’nun 94/1 kapsamında sayılan kişilerden olması halinde, yapılan vekalet ücreti ödemesi üzerinden gelir vergisi tevkifatının yapılması gerekir.

İşverene bağlı olarak ücretli çalışan avukatın (ücretli çalıştığını ispat edici vesikalarla icra dairesine kanıtlaması halinde) kurum adına icra dairelerinden tahsil edecekleri vekalet ücreti için serbest meslek makbuzu düzenlemesine gerek bulunmamaktadır. Ancak , ücretli olarak çalışan avukatın kurumunun gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olması halinde icra dairesinden avukatı vasıtasıyla yapmış olduğu tahsilat için borçlu adına fatura düzenlemesi gerektiği tabiidir. Ayrıca, ücretli olarak çalışan avukatın kumrunun gelir vergisi veya kurumlar vergisi mükellefi olmamamsı halinde tahsil edilecek vekalet ücretinin ödendiğine ilişkin icra dairelerince verilecek belge ile gelir kaydedilmesi mümkün bulunmaktadır.

Mahkeme kararı gereğince veya icra kanalı ile avukata ödenen vekalet ücreti serbest meslek faaliyeti kapsamında katma değer vergisine tabi olup, avukat tarafından düzenlenecek serbest meslek makbuzunda ayrıca katma değer vergisi hesaplanacaktır. Ancak, mahkeme kararında “KDV hariç” şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde vekalet ücretine katma değer vergisi dahil kabul edilecek ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle tespit edilen katma değer vergisi avukat tarafından düzenlenecek serbest meslek makbuzunda gösterilecektir.

Öte yandan, mahkemelerce hükmolunacak vekalet ücreti ödemelerinin davayı kazanan gelir ya da kurumlar vergisi mükellefi olan işverenlere yapılması halinde, yapılan bu ödemenin Gelir Vergisi Kanunu uyarınca ticari yada serbest meslek faaliyeti kapsamında olduğundan yapılan vekalet ücreti ödemesi katma değer vergisine tabi olacak, mahkeme kararında “KDV hariç” yada “KDV dahil” ibaresinin yer alıp almadığı dikkate alınarak yukarıda açıklamalara göre işlem yapılacaktır.

Borçlu (ödemeyi yapan) tarafından davayı kazanan adına icra dairelerine vekalet ücreti ödemesi yapılırken vekalet ücreti tutarı üzerinden tevkifat yapılıp yapılmadığının icra dairesince tespit edilerek alacaklı tarafa bildirilmesi gerekmektedir.

Ayrıca avukatın davayı kazanan tarafın ücretlisi olması halinde, ticari veya serbest meslek kazancı kapsamında borçludan tahsil edilen vekalet ücreti, Gelir Vergisi Kanunun 61. 94 ve 103 maddeleri kapsamında ücret olarak avukata ödenecektir.
Gelir İdaresi Grup Başkanı


TEBLİĞ
Maliye Bakanlığından:
VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ
(Sıra No: 356)

A. Şehirler Arasında Karayoluyla Yapılan Yolcu Taşıma İşlerinde Belge Düzeni

173 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin<!--[if !supportFootnotes]-->[1]<!--[endif]--> (C/5) bölümünde, şehirler arası yolcu taşıma işiyle uğraşan otobüs işletmecilerinin; kendi otobüsleri ile yaptıkları veya acenteler (komisyoncular) ya da bağımsız otobüs firmalarına yaptırdıkları yolcu taşıma hizmeti karşılığında düzenlenecek belgeler ile bu belgelerin nasıl ve kimler tarafından düzenlenmesi gerektiği hususları açıklanmıştır.

Diğer yandan, Karayolu Taşıma Kanunu<!--[if !supportFootnotes]-->[2]<!--[endif]--> ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği<!--[if !supportFootnotes]-->[3]<!--[endif]--> uyarınca taşımacılık ve acentelik faaliyetlerinde bulunan gerçek ve tüzel kişilerce Ulaştırma Bakanlığından yetki belgesi alınması zorunlu bulunmaktadır.

Yetki belgesi almış otobüs işletmecileri ile acentelerin, 173 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan düzenlemelere ilaveten, Vergi Usul Kanununun Mükerrer 257 nci maddesi ile Bakanlığımıza tanınan yetkiye istinaden bu Tebliğde açıklanan doğrultuda da belge düzenleyebilmeleri uygun görülmüştür.

1. Şehirler Arası Yolcu Taşıma İşiyle Uğraşan Otobüs İşletmecilerinin Kendi
Biletlerini Kullandırmak Suretiyle Yolcu Taşıttırmaları

Şehirler arası yolcu taşıma işiyle uğraşan otobüs işletmecileri, kendi otobüslerinde taşıyacakları yolcular için acentelere kendi biletlerini kullandırabileceklerdir.

Acente, otobüs işletmecisi tarafından kendisine verilen yolcu taşıma biletini, her nüshasına kendi unvanını, adresini, vergi dairesini ve vergi kimlik numarasını içerir kaşeyi basmak suretiyle düzenleyecek ve bunları yolculara, yolcu listelerini de otobüs işletmesine bağlı otobüs yetkilisine verecek ve acentelik hizmet bedeli üzerinden otobüs işletmecisi firma adına fatura düzenleyecektir.

2. Yolcu Taşıma Biletlerinin Düzenlenmesinde Ödeme Kaydedici Cihazların
Kullanılması

Şehirler arası yolcu taşıma işiyle uğraşan otobüs işletmecilerinin yaptıkları yolcu taşıma hizmeti karşılığında, aşağıdaki esaslar çerçevesinde 31 seri no.lu Ödeme Kaydedici Cihaz Genel Tebliğinin<!--[if !supportFootnotes]-->[4]<!--[endif]--> I. bölümünde belirtilen bilgisayar bağlantılı ödeme kaydedici cihazlar kullanılabilecek ve bu cihazlar vasıtasıyla merkez, şube veya acenteler tarafından düzenlenen fişler, Vergi Usul Kanununda yer alan yolcu taşıma bileti olarak kabul edilecektir.

Yolcu taşıma bileti düzenlemede kullanılacak bilgisayar bağlantılı ödeme kaydedici cihazların, 3100 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre Bakanlığımızca onaylanmış bulunması şarttır.

Bilgisayar bağlantılı ödeme kaydedici cihazlar kullanılmak suretiyle düzenlenecek yolcu taşıma biletleri “EK”teki şekil ve muhtevaya uygun olacaktır.

Faaliyetlerinde bilgisayar bağlantılı ödeme kaydedici cihazları kullanan ve müşterilerine “EK”teki örneğe uygun yolcu taşıma bileti veren mükellefler, başka bir yolcu taşıma bileti düzenlemeyecektir.

Düzenlenen yolcu taşıma biletlerinin aslı müşteriye verilecek, nüshası ise Vergi Usul Kanununun muhafaza ve ibraz mecburiyetine ilişkin hükümleri uyarınca mükellefçe saklanacaktır.

Ödeme kaydedici cihaz kullanılarak yolcu taşıma bileti düzenlenmesinde ayrıca aşağıdaki esaslara da uyulması gerekmektedir.

a) Yolcu taşıma biletlerinin bizzat otobüs işletmecilerinin merkezi veya bunların şubeleri tarafından düzenlenmesi halinde bilet, otobüs işletmecisi mükellefe ait ödeme kaydedici cihazdan verilecek ve dolayısıyla biletin mükellef bilgileri bölümünde otobüs işletmecisine ait bilgiler yer alacaktır.

b) Yolcu taşıma biletinin acenteler tarafından düzenlenmesi halinde bilet, acentelere ait ödeme kaydedici cihazdan verilecek ve biletin baş tarafında bileti düzenleyen acenteye, mükellef bilgileri bölümünde ise ilgili otobüs işletmesine ait bilgiler yer alacaktır.

c) Acenteler, sahibi oldukları ödeme kaydedici cihazlarla birden fazla otobüs işletmecisinin biletlerini de düzenleyebileceklerdir. Bu şekilde düzenlenen yolcu taşıma biletlerinde, bilet hangi otobüs işletmecisi adına düzenlenmişse belgenin üzerinde (acentenin yanısıra) o otobüs işletmecisine ait mükellef bilgileri olacaktır. Bu takdirde adına bilet düzenlenen otobüs işletmelerine ait mükellef bilgileri ödeme kaydedici cihaza programlanacak ve mali bilgiler bilet sayıları da belirtilmek suretiyle cihaz hafızasında ve raporlarda (X, Z, mali hafıza) her bir otobüs işletmesi itibariyle ayrı ayrı gösterilecektir.

d) Düzenlenen biletlere ilişkin bilgiler, bilgisayar bağlantılı ödeme kaydedici cihaz sistemlerinin özellikleri gereği, aynı anda (online olarak) otobüs işletmecilerine ait bilgisayar sistemlerine gönderilecektir.

e) Yukarıda açıklandığı şekilde ödeme kaydedici cihazlar kullanılmak suretiyle yapılacak bilet satışlarından elde edilecek gelir, vergi uygulamaları bakımından adına bilet düzenlenen otobüs işletmecisi mükellefin geliri olarak addedilecektir.

3. Diğer Hususlar

Yolcu taşıma bileti uygulamasında, 173 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen veya bu Tebliğ ile getirilen usullerden herhangi birinin kısmen veya tamamen seçimi mümkün bulunmaktadır.

Bu bölümün 1 ve 2 numaralı maddelerinde yazılı usullerden birini seçenler, otobüsün seyri sırasında yoldan yolcu almaları halinde, otobüs işletmecisi firma tarafından bastırılan yolcu taşıma biletini kullanacaklardır.

4. Ceza

Yukarıda belirlenip açıklanan usul ve esaslara uymadıkları tespit edilenler adına, işledikleri fiile göre 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu ile 3100 Sayılı Kanunda yazılı cezalar kesilecektir.

B. İcra Dairelerince Alacaklı Taraf Avukatına Ödenmesine Karar Verilen Vekalet
Ücretlerinin Belgelendirilmesi

Bakanlığımıza intikal eden olaylardan, icra dairelerince borçludan alınarak, müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretlerinin belgelendirilmesi hususunda tereddüde düşüldüğü anlaşılmıştır.

Vergi Usul Kanununun Mükerrer 257 nci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak bundan böyle söz konusu avukatlık ücretlerinin belgelendirilmesinde aşağıdaki hususlara uyulması zorunluluğu getirilmiştir.

İcra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az 2 nüsha serbest meslek makbuzu düzenlenecek ve makbuzun avukatta kalan nüshasına da icra dairesince ödemenin yapılmış olduğuna dair bir şerh düşülerek, ödemeyi yapan memur tarafından (sicil numarası da yazılarak) imzalanacaktır.

Yukarıda belirtilen şekilde yetkili memura imzalattırılmadığı tespit edilen her bir serbest meslek makbuzu için ayrı ayrı Vergi Usul Kanununun 352-II/7 nci maddesine göre söz konusu avukat adına usulsüzlük cezası kesilecektir .

C. Uzlaşma Komisyonlarının Yetkisi

Uzlaşma komisyonlarının uzlaşma konusu yapabilecekleri vergi miktarı 352 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği<!--[if !supportFootnotes]-->[5]<!--[endif]--> ile tespit edilmiş olup, bu komisyonlardan il merkezlerinde bulunan Vergi Dairesi Uzlaşma Komisyonlarının yetki sınırları aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir.

İl merkezlerinde (büyükşehir belediyesi bulunan illerde büyükşehir mücavir alan sınırları içinde) yer alan vergi dairelerince yapılan tarhiyatlara ilişkin uzlaşma talepleri, aşağıda belirtilen limitlerin aşılması halinde, ilgili vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlık bünyesinde oluşturulacak uzlaşma komisyonunca incelenip sonuçlandırılacaktır.


Vergi, Resim ve Harçlar (YTL)
I. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
12.500
II. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
7.500
III. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
5.000
IV. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
3.000
Defterdarlıklar
3.000

İstanbul ilinin tamamı ile diğer illerin il merkezi dışındaki vergi daireleri (bağlı vergi daireleri dahil) için 352 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenen tutarlar uyarınca işlem yapılmaya devam olunacaktır.

Bu tebliğin yayımı tarihine kadar uzlaşma günü tayin edilmemiş uzlaşma talepleri hakkında da bu Tebliğ hükümleri uygulanacaktır.

Tebliğ olunur.