01-04-2009, 14:06
			
							
		 | 
		
			 
            #3
		 | 
	
	| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				
			 
			 
			
		
		
		
		T.C. 
Y A R G I T A Y 
Sekizinci Ceza Dairesi 
  
    E.1991/1304 
    K.1991/2025 
    T.27.2.1991 
  
* TAAHHÜDÜ İHLAL 
  
ÖZET : Borçlu Mehmet aleyhinde yapılan haciz sırasında, sanık borca kefil 
olduğunu kabul ve taahhüt etmişse de, bu kefillik dolayısıyla sanık aleyhine 
yapılan icra takibi sırasında yeni bir ödeme taahhüdünde bulunmadığından 
taahhüdü ihlal suçu oluşmaz. 
  
(2004 s. İİK. m. 340) 
  
Taahhüdü ihlalden sanık Ali'nin yapılan yargılaması sonunda; İİK.nun 340. 
maddesi uyarınca 1 ay hafif hapis cezasıyla hükümlülüğüne dair, (Yatağan İcra 
Ceza Mahkemesi)nden verilen 11.9.1990 gün ve 106 esas, 165 karar sayılı 
hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş 
olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile 20.2.1991 günü 
Daireye gönderilmekle incelenip, gereği düşünüldü: 
  
Borçlu Mehmet hakkında yapılan icra takibi esnasında 13.3.1990 tarihindeki 
hacizde; Ali takip konusu borca kefil olduğunu ve 30.5.1990 tarihinde bu 
borcu masrafları ile birlikte defaten ödeyeceğini, icra kefili olarak kabul 
ve taahhüt etmiştir. 
  
İcra dairesinde yapılan bu kefaletle, kefil yönünden ilamlı borç niteliğinde 
 alacak talimat altına alınmış olmaktadır. Bu kefaletten sonra alacaklının  
icra kefili aleyhine takibe geçmesi, takibin kesinleşmesini müteakip kefil 
 borçlunun ödeme taahhüdünü ihlal suçundan sorumlu tutulabilmesi için  
aleyhine vaki kesinleşmiş takip üzerine yasal bir ödeme taahhüdünde  
bulunması ve bu taahhüdü ihlal etmesi gerekir. 
 
Her ne kadar alacaklı icra kefili aleyhine 14.3.1990 tarihinde icra emri 
çıkarmak suretiyle takibe geçmiş ve muhtıralarda tebliğ olunmuşsa da icra 
kefili sanığın kendisi hakkındaki icra takibinden önce 13.3.1990 tarihinde 
kabullendiği kefalet esnasındaki taahhüdünden sorumlu tutulmasının olanaksız 
olduğu ve açılan takibin kesinleşmesinden sonra yapılmış yeni bir ödeme 
taahhüdü bulunmadığı gözetilmeden oluşmayan suçtan dolayı yazılı şekilde 
sanığın mahkumiyetine karar verilmesi. 
  
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş 
olduğundan hükmün bu sebepden dolayı (BOZULMASINA), 27.2.1991 gününde 
oybirliğiyle karar verildi. 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |